Türkiye ve Macaristan arasında gelişen ilişki ve kültürel etkileşimi gazetemize değerlendiren Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi ve Türk-Macar Dostluk Derneği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Emre Saral, “Macaristan, Türkiye’yi her zaman sıkıntılarının çıkış yolu ve ekonomik potansiyel olarak görmüş; Türkler de Macaristan’ı Batı’ya açılan pencere olarak değerlendirmiştir” dedi.
Türkiye ile Macaristan arasındaki tarihsel ilişki, başta ekonomi olmak üzere birçok konuda atılan adımlarla yeni bir boyuta evriliyor. Yaşanan gelişmeleri ve tarihsel süreci Cumhuriyet’e değerlendiren Dr. Emre Saral, “Macaristan ve Türkiye jeostratejik öneme sahip iki devlettir. Her ikisi de köklü devlet geleneğine sahip uluslardır. İki ülke ve iki halk arasındaki ilişkiler alelade değildir; gücünü karşılıklı sempati ve gönül bağından alır. Macaristan, Türkiye’yi her zaman sıkıntılarının çıkış yolu ve ekonomik potansiyel olarak görmüş; Türkler de Macaristan’ı Batı’ya açılan pencere olarak addetmiştir” dedi.
Türkolog Armin Vámbéry’nin, Macar Doğu’ya! (Magyar Keletre!) siyaseti olarak bilinen bu ekonomi siyasetini ortaya atan kişi olduğunu söyleyen Saral, “Bugün Dışişleri Bakanlığı ile Dış Ticaret bakanlıklarını bir çatı altında toplamalarının düşünsel altyapısında bu yaklaşımın olduğunu belirtti. Saral, Macarların Türk Keneşi (Türk Devletleri Teşkilatı)nda gözlemci üye olmaları, KKTC’nin resmî bir temsilciliğinin ülkelerinde bulunması ve Macar devletinin son yıllarda Türk öğrencilere tatmin edici meblağlarda lisans ve lisansüstü burs sağlamasının da bu politikanın somut göstergesi olduğuna dikkat çekti.
İDEAL AVRUPALI IMAJI
Macaristan’ın Türkler için Avrupa’nın kilidi konumunda olduğunu vurgulayan Dr. Saral, öte yandan da Batı dünyası tarih boyunca Doğu ve Batı kültürünün tesiri altında kalan Macarları kendisine ait görmediğini söyledi. “Yaklaşık 300 seneyi bulan modernleşme ve Batılılaşma çabamızda sıklıkla benzer bir tabloyla karşılaşan halkımız da belki de en rahat biçimde bu sebepten ötürü Macarlarla daha rahat iletişim kurabilmektedir” diyen Saral, “Daha da ileri gidecek olursam, Macarlar bizim kafamızdaki ideal Avrupalı imajının aslında ta kendisidir” dedi.
CAN SİMİDİ OLACAK
Türkler ve Batılı halklar arasında uzun yılların getirdiği ve aşılmakta güçlük çekilen bazı duvarların olduğunu vurgulayan Saral, Gelecekte araya kaçınılmaz olarak aşılması güç engellerin gireceği böyle bir senaryoda Macarlarla ilişkiler iyi ve sıkı devam ettirildiği müddetçe Macarların ve Macaristan’ın varlığı bizlere Avrupa ile bağlantıda tutacak âdeta bir can simidi niteliğinde olacaktır” diye konuştu.
“DİL SORUNU AŞILMALI”