Brezilya’nın aşırı sağcı eski devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun destekçileri, önceki akşam Ulusal Kongre, Başkanlık Sarayı ve Yüksek Mahkeme’yi işgal etti.
Devlet binalarını tahrip eden ve yağmalayan binlerce kişi, güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gazla müdahalesi ile yaklaşık dört saat sonra dağıtıldı ve Başkent Brasilia’da 31 Ocak’a kadar olağanüstü hal ilan edildi. İşgal, ülkedeki kutuplaşmayı gözler önüne sererken, bu ayrışmanın dört yıllık görev süresinde Bolsonaro tarafından yaratıldığı, seçim sürecinde sıklıkla dile getiriliyordu.
ABD’de 2021’deki başkanlık seçimlerini kaybeden, tartışmalı eski lider Donald Trump’ın taraftarlarının, tarihi Kongre baskınını akıllara getiren bu işgal, Brezilya basınında yer alan haberlere göre, geçen hafta içinde sinyallerini vermişti. Olaya ilişkin sosyal medyada paylaşılan ilk görüntülerde güvenlik güçlerinin “ihmali” göze çarparken bazı polislerin saldırılara müdahale etmeyerek işgalcilerle sohbet etmesi, bazılarının ise baskına katılanlarla fotoğraf çektirmesi soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Hükümet yetkilileri, güvenlik güçlerinin günlerdir sosyal medya üzerinden bir toplanma planlayan isyancılara nasıl bu kadar hazırlıksız yakalandıklarına ilişkin sorular yöneltirken Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (Lula) olaya ilişkin yaptığı ilk açıklamada, saldırılarda ihmali olan polis ve hükümet yetkilerininin cezalandırılacağını söyledi. Daha sonra Bolsonaro’nun mütteffikleri olan Federal Bölge Güvenlik Bakanı Anderson Torres ile Federal Bölge Valisi Ibaneis Rocha (90 gün süre ile) görevden alındı. İşgale katılan yaklaşık 5000 kişiden en az 1500’ü de gözaltına alındı.
LULA: BEDELİNİ ÖDEYECEKLER
Ülkede Ekim 2022’de yapılan seçimlerde aşırı sağcı rakibini az farkla geride bırakarak Brezilya’nın yeni devlet başkanı olan ve 2 Ocak’ta göreve başlayan solcu lider Lula, işgalin başlamasının ardından canlı yayında yaptığı açıklamada, Bolsonaro’yu işaret ederek “Bu soykırımcı, işgali Miami’den cesaretlendiriyor. Herkes, buna cesaret verecek çok sayıda konuşma yaptığını biliyor” dedi. Saldırılar için ise “Bu faşistler üç gücü işgal etti. Naziler olarak adlandırılabilecek bu vandallar bulunacak ve cezalandırılacak” ifadelerini kullandı. Lula, işgali desteklemekle eleştirilen polislerin de cezasız kalmayacağını vurgulayarak, “Hükümetimde bunu (işgali) kolaylaştıran ve bir ihmali olan varsa bedelini o da ödeyecek” ifadelerini kullandı.
Brezilya Federal Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Demokrasi ve Cumhuriyet kurumlarına yönelik alçakça terör saldırılarından, hukuka aykırı olarak anti-demokratik eylemlerde bulunmaya devam eden finansörler, azmettiriciler, eski ve mevcut kamu görevlileri sorumlu tutulacaktır” dedi. Moraes, daha önce Bolsonaro ile sık sık karşı karşıya gelmiş ve eski devlet başkanının işlediği belirtilen suçlardan sorumlu tutulmasını istemişti.
İşgalin sorumlusu olarak görülen Bolsonaro ise Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Barışçıl gösteriler demokrasinin bir parçasıdır. Bununla birlikte, kamu binalarının yağmalanması ve işgalinin yanı sıra 2013 ve 2017’de sol tarafından uygulananlar ise kuralın dışına çıkıyor” dedi.
Bolsonaro, Lula’ya görevi teslim etmeyi reddetmiş, yeni liderin yemin töreninden bir gün önce ABD’nin Florida eyaletine gitmişti. Brezilya basını, bunun “yargılanmadan bir kaçış olduğu” değerlendirmesini yapmıştı. İşgalin ardından ABD Kongre üyeleri ise Bolsonaro’nun ülkeden çıkarılması için çağrıda bulundu. Ayrıca devlet binalarına düzenlenen saldırılara, başta Güney Amerika olmak üzere tüm dünyadan tepkiler geldi.
“HÜKÜMET FİNANSÖRLERİ BULMALI”
Cumhuriyet’e konuşan Brezilyalı Siyaset Bilimci Cristiano Rodrigues, hükümetin saldırıların finansörünü bulması gerektiğini, aksi halde daha şiddetli eylemler yaşanabileceğini belirtti. Rodrigues, “Bu olaya federal bölge valisi göz yumdu, polis ve ordunun da desteği vardı. Destekçiler cezalandırılmazsa önümüzdeki aylarda hiçbir şey değişmez” dedi. Lula’nın bölge yönetimi ve silahlı kuvvetlerden destek almamasına karşın hızlı ve doğru kararlar verdiğini ifade eden Rodrigues, “Kongre üyelerinden, ABD başkanından ve askeri yardım bile teklif eden diğer Latin Amerika ülkelerinden liderlerin hızlı desteği, Lula’nın lehine oldu. Yargı, yasama ve yürütme arasındaki birlik, demokratik düzeni güçlendirmek için temel olacaktır. Hükümetin durumu kontrol altına almak için ilerleyen günlerde tüm koşulları elde edeceğine inanıyorum” diye konuştu.
İşgali “aptalca” olarak yorumlayan Rodrigues, şu ifadeleri kullandı: “Darbe girişimini cesaretlendiren Bolsonaro, Brezilya’ya zaferle dönmeyi umuyordu. Biden’ın göreve gelmemesini hedefleyen ABD Kongre baskınından ilham alsa da Brezilya’daki girişim yeni başkan göreve geldikten sonra yaşandı. Yalnızca kamu malını yağmalamayı, sanat eserlerini çalmayı ve önemli hükümet belgelerini yok etmeyi amaçladı. Sonuç olarak bu olay, Bolsonaro’nun tutuklanma ihtimalini artıracak.”