Mersin Büyükşehir Belediyesince düzenlenen Tarsus Festivali başladı. Çeşitli konserlerin, kitap imza günleri ve söyleşilerin yapılacağı festival için hem Mersin’den hem çevre illerden çok sayıda yurttaş Tarsus’a geldi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan ile birlikte kente gelen gazetecilerle kahvaltıda buluştu.
Festivalin içeriği hakkında bilgi veren ve Tarsus’un Mersin ve Türkiye için değerini anlatan Vahap Seçer, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
“MİLLET İTTİFAKI BELEDİYELERİNİN BAŞARISINDAN RAHATSIZ OLUYORLAR”
Cumhuriyet Bayramı’nda yaptığı konuşmanın ardından MHP lideri tarafından hedef gösterilmesine kadar uzanan süreci değerlendiren Seçer, “Cumhuriyet Alanında yaptığım konuşma belediye başkanı kimliğimi bir kenara bırakarak, CHP üyesi Vahap Seçer olarak yaptığım bir konuşma. Cumhuriyet anlayışımızı anlattım. Cumhuriyet barış projesidir, eğitim projesidir dedim. Gençlerin bizden beklentisinin ilim, fen, eğitim, refah olduğunu ifade ettim. Ben savaş isteyen bir siyasetçi değilim, barışı öncelerim. Ama yaşadığımız coğrafyada elbette ordumuz güçlü olacaktır, savunma sanayimizde güçlü olacaktır. Ama yüzyıllık vizyonda gençlerimizin önüne ilimi, feni, refahı koyarak daha doğru yapacağımızı düşünüyorum. Bu çabaları Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik yıpratma çabaları olarak görüyorum.3.5 yıllık sürede Millet İttifakına mensup belediyelerin halk arasında kabulü çok yüksek. Bunu kamuoyu çalışmaları da gösteriyor. Sokağa indiğiniz zaman vatandaşların tavrı da bunu gösteriyor. Bundan rahatsızlık duyuyorlar” dedi.
“BİZE HIRSIZ, ARSIZ, İŞ YAPAMAZ DİYEMİYORLAR”
“Bize niye hırsız, arsız, iş yapmaz diyemiyorlar. Çünkü çalışıyor bu belediyeler. Rantı bitirdi, israfı bitirdi, aklı öne çıkardı. Bunları da görüyorlar” diyen Vahap Seçer, İçişleri Bakanı Soylu’nun bir televizyon yayını sırasında dile getirdiği CHP’li belediyelere terör soruşturmasını “Bomboş dosyalar bomboş onu söyleyeyim” sözleriyle yorumladı.
“TAMAMEN ALGI YÖNETİMİ”
Seçer, “Sadece Mersin Büyükşehir Belediyesi için değil. İstanbul Belediyesi. Diğer bütün belediyeler. 11 büyükşehirde bu argümanı kullanacakları sosyolojiye sahip nereler var. Mersin biçilmiş kaftan. Adana aynı şekilde. İstanbul aynı şekilde. Çünkü terör konusuyla ilişkilendireceği sosyoloji mevcut. Onun için Mersin. Mersin Büyükşehir Belediyesi başarılı. Halk indinde karşılığı var. Onların da anket şirketleri var. Ölçümlerini yapıyorlar. Kimin ne yaptığını görüyorlar. Beni nasıl yıpratacaklar? Bu şekilde. Bizden terörist çıkartamazlar. Bizden vatan haini hiç çıkaramazlar. Tamamen algı yönetimi, tamamen itibar suikastı, tamamen belediyelerimizi itibarsızlaştırma çabaları. Bunun dışında hiçbir şey söylemeyi değer bulmuyorum” dedi.
“BİZE KARŞI KULLANDIKLARI KURUMLAR ONLARA DA LAZIM OLACAK”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş’in gizli tanık ifadelerine dayanılarak tutuklandığını anımsatan Seçer, “Hukuk bize lazım şu anda. Çok ihtiyacımız var hukuka. Herkese lazım olacak. Bugün devletin bazı kurumlarını bize karşı bir asa olarak kullanıp üzerimize gelenlere de bu kurumlar lazım olacak. Ama adil kurumlar. Devletin kurumları. Siyasetin talimatlarıyla hareket eden kurumlar değil” ifadelerini kullandı.
“KİMSE BİZİM VATAN SEVGİMİZİ TARTIŞMASIN”
“Buyurun sokağa çıkalım. Ben, Mersin’de 13 ilçenin halkına hizmet ediyorum. Hangi siyasi geleneğin ağırlıkta olduğuna bakmaksızın, hangi partiye oy çıktığına bakmaksızın her mahalleye gidelim. Ben vatandaşımla gönül bağı kurmuşum” diyen Seçer, “Kimse öküzün altında buzağı aramasın. Bizim vatan sevgimizi tartışmasın. Bunu tartışanların vatan sevgisi emin olun bizim vatan sevgimizin zekatı bile olamaz. Ben rahatım. Ulu önderin bir sözü var. Vatanını en çok seven en çok çalışandır. Ben çok çalışıyorum. Bitti. Nokta” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ GÜNDEMİ YOKSULLUK VE GENÇLERİN UMUTSUZLUĞU”
2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’li belediyelere de önemli bir rol düşeceğini ifade eden Seçer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu seçimler CHP açısından önemli ama bize atfedilen sorumluluk aslında Türkiye için önemli. Ana muhalefet olma hasebiyle bizim sorumluluğumuz çok büyük. Bu seçimlerde başarılı olma zorunluluğumuz var. Peki biz bu başarıyı nasıl yakalayacağız? CHP 1950’den beri tek başına iktidar olamamış, uygulamalarını hayata geçirme, gösterme zamanı olmamış. Peki ne söylemiş bugüne kadar CHP. Daha çok soyut kavramlar üzerinden, cumhuriyet değerleri üzerinden siyaset yapma gerekliliği duymuş. Ya da böyle doğru görmüş. Ama uzun yıllar göstermiş ki bu tarz söylemlerin toplumumuzda karşılığı yok. Peki ne yapacak şimdi CHP? Ve bunun içinde belediyelerin rolü ne? Ben milletvekili adayı olarak halkın karşısına çıkarsam ne diyeceğim. Tekrar laiklik mi diyeceğim? Başörtüsü mü diyeceğim?
Kapanmış tartışmaları açmanın bana kazandıracağı bir şey var mı? Ama hayat pahalılığı diyeceğim. Yoksulluk diyeceğim. Uyuşturucu ile mücadele diyeceğim. Bu gibi söylemler. Çünkü Türkiye’nin birinci gündemi hayat pahalılığı. Gençlerin umutsuzluğu. Referansımız kim olacak? AKP 20 yıldır iktidarda kendi dönemini referans verebilir. Ki diyor, hastane yoktu hastane yaptık, ambülans yoktu, ambulans aldık. Onlara göre taş devrinde yaşıyorduk onlar geldi şu anda 21 Yüzyıla birden bire sıçradık onlara bakarsanız. Ama bizim böyle bir referansımız yok. Bunu diyemeyiz. 1950 Türkiye’sinden söz edemeyiz. Bizim diyeceğimiz şu: Belediyelerimiz göstergemizdir. Mersin Büyükşehir Belediyesinden memnunsanız ben partimize oy istiyorum. Bakın pandemide bu belediyeler yoksulların, kadınların, hastaların yanında oldu. Bakın iş yapamaz diyordunuz en güzel yolları biz yapıyoruz. Bakın daha seküler bir yaşam, çocuklarınızın, gençlerin keyif alacağı bir yaşam. Bakın binlerce öğrenciye ücretsiz sınava hazırlık kursları veriliyor. Bunlar önemli referanslar.”
