Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Irak’ın kuzeyinde TSK’nin kimyasal silah kullandığı iddialarının araştırılmasına yönelik sözleri gerekçe gösterilerek 26 Ekim 2022’de İstanbul’da gözaltına alındı.
Ankara’ya getirilen Fincancı, Emniyet’teki işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Fincancı’nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görülüyor.
SİYASİLER ALANA GELDİ
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Şebnem Korur Financı getirildi. Fincancı duruşma salonuna girdiğinde salonda alkış oldu.
CHP’li milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, TİP Milletvekili Ahmet Şık, İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç, İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ve çeşitli şehirlerden tabip odası temsilcileri, çok sayıda avukat ve gazeteci izleyici olarak katıldı.
Şebnem Korur Fincancı’nın kimlik sorgusu yapıldı. Avukatları duruşma salonunun, küçük olması gerekçesiyle, değiştirilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı, sanık avukatı sayısının 3’le sınırlandırılması gerektiğine dikkat çekerek, talebi reddetti.
Sanık avukatları, sınırlandırma kararına itirazda bulundu ancak, mahkeme heyeti itirazları kabul etmedi. Avukat sayısının sınırlandırılmasına karar verildi. Duruşma katılan avukatların isimlerinin tutanağa geçirilmesiyle devam ediyor.
TBB ÜYELERİ ADLİYE ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Öte yandan Fincancı’nın yargılandığı dava öncesi, Çağlayan meydanında basın açıklaması yapıldı. TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarımızın örgütsel bütünlüğü ile buradayız. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını, hakkındaki suçlamaların düşürülerek ilk duruşmada beraatini bekliyoruz” dedi.
Basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Fincancı’ya destek için gelenler katıldı.
Polis ekipleri adliye çevresinde ve meydanda geniş güvenlik önlemleri aldı.
FİNCANCI SAVUNMA YAPTI: BU BİR ÖN TANIDIR
Savunmasını yapan Fincancı, suçlamayı kabul etmediğini belirtti.
Fincancı, “Bu yaşıma kadar elimden geldiğince bir yurttaş, bir adli tıp hekimi olarak görevlerimi eksiksiz yerine getirdiğime inanıyorum. Yıllarımı verdiğim adli tıbba hele ki zehirli toksik silahlar hakkında birçok makale yazmış biri olarak, bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara bir çift sözüm var. Bir adli tıp uzmanı olarak paylaştığım görüşüm kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Propaganda iddiası ile suçlandığım yayın 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Ben yayında kısaca bir ön tanıdan söz ettim. Yayında belirttiğim tıbbi görüş bir ön tanıdır. Hak kullanımı suç olamaz” dedi.
Fincancı, “Tanıya erişebilmek için de etkili ve bağımsız bir soruşturma ve belgeleme gerekmektedir. Neyse ki Milli Savunma Bakanlığı, Meclis’te soruşturma yapacağını söyledi. Ama bağımsız mıydı? Hayır. Bir insan hakları savunucusu olarak ifade özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkını savunma sorumluluğum vardır. Bir kamusal entelektüel olarak soru sorma, kamuya hakikat bildirme talebim bilim insanı sorumluluğunun yanı sıra yurttaş olmamın sorumluluğundandır. Hekimlik insana dair. İnsanlığa karşı suçların karşısında durmaktan, zeytinimize, arımıza sahip çıkmaya, savaşlardan iklim değişikliğine kadar her türden halk sağlığına zarar veren unsurun karşısında durmaktır. Nazım Hikmet’in de dediği gibi ‘yaşamak ciddi iştir'” diyerek savunmasını tamamladı.
MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI AVUKATININ KATILMA TALEBİNE RET
Milli Savunma Bakanlığı avukatı, duruşmaya katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme heyeti, Milli Savunma Bakanlığının suçtan zarar gören sıfatı olmadığı gerekçesiyle talebini reddetti.
Bunun üzerine bakanlık avukatı yeniden söz alarak “Sanığın sözleri, TSK’ya asılsız bir iftiradır. Katılma gerekçemizi bildirmek istiyoruz” dedi.
Mahkeme başkanı itirazlarını sonra yapabileceğini belirterek talebi reddetti. Bunun üzerine MSB avukatı salondan ayrıldı. Duruşma Fincancı’nın avukatlarının savunma yapmasıyla devam ediyor.