Moskova’daki görüşmelere ilişkin Ankara kulislerine bilgi ipuçları yansımaya başladı. AKP’li bazı kaynaklar, YPG noktasında Suriye yönetimi ile büyük oranda benzer yaklaşıma sahip olunduğunu dile getiriyor. Hatta bazı ayrıntılara dahi girilmiş durumda. Bazı kaynaklar, Suriye’nin kategorik olarak kendi topraklarında yabancı bir ülkenin operasyon yapmasına yönelik karşı çıkışının Türkiye ile müzakere masasına ilk kez geldiğini anımsatıyor. Ancak Türkiye de YPG’nin kontrolünden çıkarılan alanların Şam yönetiminin kontrolüne verilmesini gündemine almış durumda. Bu noktada Tel Rıfat ve Münbiç bölgeleri öncelikli.
TAKVİMLENDİRME VE ÖNCELİKLER
Kulislerde görüşmenin gerçekleşmesiyle her iki tarafın önceliklerinin ve buna göre oluşturulmasını istedikleri takvimlendirmenin pazarlığa açıldığı dile getiriliyor.
Buna göre Türkiye, en temel sorun olarak YPG’nin Suriye’deki varlığının kendi ulusal güvenliğine yönelik tehdit oluşturmasını masaya koymuş durumda. İki ülkenin en yakın olduğu konu da bu. Kaynaklara göre pazarlığın öncelikler noktasında yürütüleceği, Suriye ve Rusya’nın önceliğinin İdlib’deki radikal unsurlar üzerine kurulu olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin temel konusunun dışında önceliği, topraklarındaki Suriyeli göçmenler. Yaklaşan seçim nedeniyle iktidarın elinin rahatlaması hedefini de kapsayan bu öncelik maddesinde seçimden önce bir miktar göçmenin geri dönmesi ve dönüşlerin sürmesi Türkiye’nin isteği.
Bu konuya Şam yönetimi kapıları kapatmıyor, 11 yıldır süren savaş nedeniyle oluşan duruma göre dönüşlerin ayarlanmasını istiyor.
Göçmenlerin dönüşüne ilişkin Rusya’nın da istekli olduğu bilgisi verilirken model olarak Ürdün ve Lübnan’dan dönen Suriyeliler gösteriliyor. Ancak bu iki ülkedeki Suriyeli sayısı ile Türkiye’dekilerin sayısı kıyaslanamayacak düzeyde bulunuyor.
Kaynaklar, “Bir yerden başlamak önemliydi, başlandı. İdlib’deki durum, Türkiye’nin kontrol ettiği bölgeler, Suriye’nin toprak bütünlüğü gibi konular ağır konular. Şam yönetiminin kapasitesini de ilgilendiren konular. Önemli noktalardan biri de iki tarafın da istekli olması, ki başlandı… Barışmak isteyenlere tüm sorunlar kolaylaşır” değerlendirmesini yapıyor.