İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün TRT’deki bir programda “1 ay sonra büyük bir uyuşturucu operasyonu yapılacağı” yönündeki açıklamaları tepki çekti. Konuyu değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Bakan Soylu’nun suç işlediğini anlattı.
“Dün, ‘Alişan’la Hayata Gülümse’ programına Süleyman Soylu çıktı. Son 30 saat içinde 5 polis hayatına son vermişti. Birisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Vatan Caddesi’nde olmak üzere, geride not bırakarak… Yani Süleyman Soylu polisin intiharındansa Alişan’la Hayata Gülümse programına çıkmayı tercih etti. Orada bir ifşaatta bulundu. ‘Bir ay içinde Türkiye’deki en büyük uyuşturucu operasyonlarından birini yapacağız’ dedi. Bu, Türk Ceza Kanunu’nun 285. Maddesi’ne göre gizliliğin ihlalidir. Soruşturma evresinde paylaşılmaması gereken bilgiyi taraflardan biriyle paylaşıyorsunuz. Kiminle? Uyuşturucu kaçakçısıyla. Basın üzerinden yapıyorsunuz. 1 yıldan 3 yıla kadar cezası var Türk Ceza Kanunu’nda. Bir de bunu kamu görevlisinin yapması cezayı yarı oranında artıyor. Kamu görevlisi derken, İçişleri Bakanlığı’ndaki en büyük kamu görevlisi İçişleri Bakanı… Ben dedim ki ‘Polis kardeşlerim bununla asla paylaşmayın, yaptığınız operasyonları ifşa eder…’ Şimdi bir uyuşturucu tacirini, tüccarını düşünün. Televizyonda İçişleri Bakanı’nın bu ifşasını duyduktan sonra sütre gerisine gizlenerek bütün operasyonlarını, faaliyetlerini durdurmaz mı? Operasyon yapılacağını düşünen adam yurt dışına kaçmaz mı? Siz şu anda o operasyonun gizliliğini tehlikeye düşürmeyi bırakın, açıkça açıkladınız. Sadece yeri ve saatini söylemeniz kaldı.”
“DERHAL SORUŞTURMA BAŞLATMAK ZORUNDASINIZ”
Bakan, aynı “gizliliğin ihlali” suçu kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 8 yıl sonra işlem yapıldığını belirtirken, şöyle konuştu:
“Diğer taraftar dün yine aynı saatlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun, sayın genel başkanımızın 2014 yılında grupta yaptığı bir açıklamadan, tüm Türkiye’nin dinlediği ses kayıtlarından, 17-25 ile ilgili, 8 sene sonra fezlekesi geldi. Suç ne? Gizliliğin ihlali. Bir tarafta herkesin bildiği, tüm Türkiye’nin dinlediği kayıtları grup toplantısında dinletti diye bir siyasi partinin genel başkanına gizliliği ihlalden, aslında bu kamusal bir şeydir, 8 sene sonra fezleke gönderiyorsunuz. Aynı gün İçişleri Bakanı çıkıyor, bir sabah programında, magazin programında, son 30 saatte 5 polis intihar etmişken bir uyuşturucu operasyonunu ifşa ediyor. Bu, takibi şikâyete bağlı bir suç değil. Ben buradan cumhuriyet savcılarına sesleniyorum; yapmanız gerekeni yapın, derhal bu kamu olarak soruşturma başlatmak zorundasınız. İçişleri Bakanı ile ilgili bir soruşturma başlatın. İçişleri Bakanı orada olduğu sürece bu ülkedeki tüm polis operasyonları tehlikededir. Biz şu an zaten suç duyurusunda bulunmuş olduk, gerekirse yazılı suç duyurusunda da bulunuruz.”