Gezi davasında hukuksuz biçimde müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 5 yıldır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, Silivri Cezaevi’nden açıklama yaptı.
Tutukluluğunun 5. yılında yazılı açıklama yapan Kavala, “Hakkımda hazırlanmış olan iddianamelerden anlaşılacağı gibi, suç sayılan bir faaliyette bulunduğumu gösteren herhangi bir delil bulunmuş değil. İlk Gezi davasındaki beraat kararıyla, iki AİHM kararıyla ve AYM Başkanı ve üyelerinin karşı oy yazılarıyla da ortaya konmuş olan bu yalın gerçeğe rağmen, Silivri Cezaevi’nde beşinci yılımı doldurdum” dedi.
“BİR YENİLENMEYİ BAŞLATACAĞINA İNANIYORUM”
“Hukuksuzluğa, ayrımcılığa, gaddarca davranışa maruz kalanın sadece kendim olmadığını aklımdan çıkarmıyorum. Cezaevindekilerin hikâyelerini dinlemek, koridorlarda 80 yaşını aşmış insanları görmek zaten bu gerçeği sürekli hatırlatıyor” ifadelerini kullanan Kavala şunları kaydetti:
“Yurttaşların keyfi biçimde cezaevine sokulmaları ile iş cinayetleri, maden faciaları arasında ilişki olduğunu, bunların insan hayatına değer vermeyen bir anlayışın yaygınlaşmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
Ülkemizde hukuk normlarının hükümran hale gelmesinin, etik değerleri öne çıkartan bir yenilenmeyi başlatacağına inanıyorum.”
“UMUTLA BEKLİYOR”
Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra, Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ın konuğu oldu.
Buğra, Kavala’nın cezaevinden çıktıktan sonra ilk olarak annesini görmek istemesiyle ilgili şunları kaydetti:
“95 yaşına geçmiş bir insan. Tabii ki sağlık sorunları var. Ama çok güçlü bir insan. Çok dayanıklı bir insan. Bünyesi çok sağlam. Bekliyor. Umutla bekliyor.”
AİHM’DEN İHLAL KARARI
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Kavala’ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırılmıştı.
AİHM’in 17 hakiminden oluşan Büyük Daire’nin verdiği karar, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye için ihlal prosedürü başlatarak davayı AİHM’ye göndermesi üzerine verilmişti. Komite, 2 Şubat’ta yaptığı olağan toplantısında, tutukluluğu süren Osman Kavala ile ilgili Türkiye’nin yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesi için davanın AİHM’e havale edilmesine karar vermişti.
AİHM’nin ihlal kararının ardından Komite, Türkiye’ye karşı alınacak önlemleri değerlendirecek. Bu önlemler arasında Türkiye’nin Konsey üyeliğinden çıkarılması veya oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
BOZDAĞ NE SÖYLEMİŞTİ?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gezi eylemlerini finansmanını sağladığı iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen iş insanı Osman Kavala için AİHM’in 2019 yılında verdiği hak ihlali kararının uygulandığını ifade etmişti.
Bozdağ, “Karar vermiş mi, vermiş. Türkiye bu kararın gereğini yapmış mı, tahliyesine karar vermiş mi tutuklunun, tahliyesine karar vermiş. Tahliyesine karar verince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı da infaz edilmiş oldu” diye konuşmuştu.