İstanbul Org Festivali 3. Yılında. Festivalin organizatörü Mehmet Mesçi ile konukları ve yapılacağı yerleri konuştuk.
– Opus Amadeus Org Festivali üçüncü yılına giriyor. Kilisede org dinlemek müzikseverler için ilginç bir deneyim olmalı. Festival nasıl başladı? En başından bu yana ne tür tepkiler aldınız?
Org olağanüstü güzellikte, çok zarif ve aynı zamanda güçleri sınırsız, çoksesli çalgılar içinde en çokseslisi, tılsımlı bir enstrüman. Senelerdir, İstanbul’da böyle bir festival yapmayı, sanatseverleri org ile buluşturmayı düşleyip duruyorduk. Birkaç yıl evvel ülkemizin usta org teknisyeni ve restoratörü Tarkan Şendal Harbiye Saint Esprit Kilisesi org’unu tamir edip hayata döndürünce festivalimiz de başlamış oldu. 2018 ve 2019’daki org festivalleri çok başarılı geçti. Özellikle üniversiteli öğrencilerin ve gençlerin yoğun katılımı ve ilgisi bizleri mutlu etti. Her konserden sonra dinleyicileri müziğin doyumsuz gizemlerine ulaştırabilmek için yaptığımız çalışmaların ve sarf ettiğimiz emeğin boşa gitmediğini memnuniyetle fark ettik.
– Bu sene katılacak sanatçıları tanıyabilir miyiz?
Festivalde bu yıl İsveç, Macaristan, İtalya ve ülkemizden sanatçıları ağırlıyoruz. İsveç’in sevilen ve müzikte çok yönlü müzisyenlerinden, org virtüözü, besteci ve koro şefi Erland Hildén 4 Kasım’da Beyoğlu Sent Antuan Kilisesi’nde festivalin açılış konserini gerçekleştiyor. Ardından muhteşem İtalyan virtüöz Ilaria Centorrino’yu ağırlıyoruz. Pekçok uluslararası ödüllü genç sanatçının konseri 15 Kasım’da Beyoğlu Santa Maria Draperis Kilisesi’nde. 24 Kasım’da yine Beyoğlu Santa Maria Draperis Kilisesi’nde gerçekleşecek festivalin kapanış konserinde Macar genç müzisyenler kuşağının en parlak ve entellektüel temsilcilerinden Márton Borsányi bizlerle olacak. Bu konserin sürpriz konuğu değerli klavsenist ve piyanist İklim Tamkan.
– Festivalin bu seneki repertuvarında neler var?
Bu yıl da birbirinden güzel ve merak uyandırıcı eserlerle dolu renkli konserler dinleyicilerimizi bekliyor. Erland Hildén Bach ve Vaughan-Williams’ın yanında ülkesi İsveç’ten ve kendi eserlerinden de örnekler sunacak. İlaria Centorrino konserini tamamen İtalyan bestecilerinden oluşturdu. Programda yer alan Frescobaldi ve Corelli ünlü yaratıcılardır ancak konserde dinleyeceğimiz diğer besteciler Zipoli, Storace, Morandi Piccinni bu özel İtalyan akşamının bir anlamda heyecan verici “egzotik” yüzünü oluşturuyor. Márton Borsányi’nin konseri ise geç rönesans-erken barok, barok, klasik dönemlerden ve 20. yüzyıldan harika ve son derece farklı bir seçki sunuyor. Ayrıca sürprizler de var! Mesela Haydn’ın sevilen ve konserde org ile dinleyeceğimiz bir piyano sonatı. Öte yandan Macar sanatçı konserdeki bazı parçaları İklim Tamkan ile dört el org şeklinde yorumlayacak. Çok ender bir deneyim olacağını düşünüyorum. Konserin bir diğer büyük sürprizi ise yirminci yüzyılın dahi yaratıcılarından macar besteci Béla Bartók’un halk şarkılarının org ile yorumlanması olacak…