Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin ölümüne yol açan maden faciasının ardından ihmal iddiaları ve “göz göre göre gelen katliam” yorumları yapılırken, iktidara yakın Memur-Sen’e bağlı Enerji Bir-Sen’den tuhaf bir çıkış geldi.
Faciadan sonra açılan soruşturma kapsamında 6 cumhuriyet savcısı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 4 müfettiş görevlendirilirken Enerji Bir-Sen’in Zonguldak Şube Başkanı Sedat Güngör, olaya “iş cinayeti” denmesinden yakındı.
Sedat Güngör, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“TTK Amasra Müessesemizde. 14.10.2022 günü saat 18:15 sularında meydana gelen ve 41madenci kardeşimizin şehid olduğu talihsiz iş kazası günümüz koşullarında en güvenilir sistemlerden biri olan, yari mekanize ayak çalışan müessesemizde, 6331sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanunu çerçevesinde alınan bütün önlemlere rağmen maalesef meydana gelmiştir.
Bu iş kazası bazı basın ve yayin kuruluşlar ve de bazı çevreler tarafından iş faciası, İş cinayeti olarak adlandırılması, ayrıca büyük bir talihsizlik ve de ard niyyetliliktir.
Dünya madenciliğinde de, teknolojinin geliştirdiği bütün tedbirlerin, bütün önlemlerin alınmasına rağmen, bu tip istenmeyen, öngörülemeyen kazaların da meydana geldiği bilinen bir gerçektir. Alınan bütün İş Güvenliği tedbirlerine rağmen TTK Amasra müessesemizdeki bu elim kaza hepimizi derinden yaralamıştır. Dileğimiz bu gibi kazaların madenlerimizde bir daha olmamasıdır.
Bir kurum çalışanı olarak bildiğim ve gördüğüm, hiçbir sorumlu, idareci ve yönetici arkadaşımızın bilerek veya bilmeyerek, asla ve asla bir insanın, hiç bir madenci kardeşimizin tırnağına zarar gelmemesidir. Böyle talihsiz ve istenmeyen, ön görülemeyen olaylar sonrası, yapılacak yorum ve açıklamalarda her kesimin sorumlu ve dikkatli davranması, toplumsal huzur ve barış ortamına katkı sunacaktır. Çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin moral ve motivasyonunu bozacak, şehit ailelerimizi üzecek söylemlerden kaçınılmasıdır.
Bu vesileyle, Amasra müessesemizde meydana gelen İstenmeyen maden kazasında hayatını kaybeden bütün madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan kardeşlerimize hayırlı şifalar, Ailelerine de sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun.”
“TÜM ÖNLEMLERİN ALINDIĞINI NASIL SÖYLERSİNİZ?”
Sedat Güngör’e bu “şikayet”i üzerine CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’dan sert tepki geldi. Sedat Güngör’e seslenen Uzun, “Sizler vicdanınızı doğruyu konuşanların ağzını kapatmaya çalışarak mı rahatlatıyorsunuz?” dedi.
Ebru Uzun açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“41 ocağa ateş düşmüş ,41 gencecik insan hayatından olmuş ,henüz savcılar bile soruşturmasını tamamlamamışken siz neye dayanarak tüm önlemlerin alındığını nasıl söyleyebiliyorsunuz? Liyakatın yerine yandaşlığın, tecrübenin yerine aynı tarikat mensubiyetinin ,eğitim yerine bilgisizlik ve beceriksizliğin referans sayıldığı bir dönemde böylesi büyük acılara kılıf uydurmaya çalışmak ayıptır, günahtır ,vicdansızlıktır. Allah sabır versin, Allah yardımcıları olsun, Allah kayırsın, Allah kurtarsın, Allah taksiratlarını affetsin, Allah cennetine kabul etsin diyerek her şeyi yine Allah’a mı havale edelim?
Bırakın artık ,fıtratlı ,kader planlı yazgılarla gerçeklerin üstünü örtmeyi.. Haber kanallarınız da konuşulan ;
ÇİNLİ MÜHENDİS AİLESİNİ ÖZLÜYOR MU? NASIL GÖRÜŞÜYOR?
MEMLEKETE GİDİYOR MU?
İnsanlar cayır cayır yanmış! Çinli mühendis eve gidebiliyor mu? Bu işte sizlerin konuşulmasını istediğiniz! Beş savcı, altı müfettiş görevlendirilmiş Amasra’da. Niye? Madem kaderin planı idi bu atanan görevliler kaderi mi soruşturacaklar? Neresinden baksan tutarsız neresinden baksan riyakarlık. Çok şükür Bartın ve Amasra’da halkı yere yatırıp tekmelemediler.
301 madencimiz hayatını kaybetti bu ülkede. Ne oldu? Hükümet sorumluluk aldı mı? Çalışma bakanı, Enerji Bakanı istifa mı etti?
Hayır!
Madencilerle tekme atanlar ödüllendirildi. Maden şirketinin sahibi hayatını kaybeden her fakir işçi için sadece 8 gün ceza aldı. Bir yıl içeride yattı sözüm ona kalan süreyi de 2.5 yıl olarak 2023 Temmuzundan itibaren tamamlayacak.
301 can nerede? Tazminatları nerede? Aileler ne yapıyor? Eşleri ve çocukları ne halde? Var mı bilen?.. İşte budur bizim hakikatimiz. 41 Ocak söndü! 301 Ocak söndüğünde iktidar olanlar şimdi de iktidar. Unutursun Türkiyem. Ancak o sönen ocaklar, o yanan yürekler nasıl unutsun? Kavrulacak yürekleri yaşadıkları her gün. Parmağı yansa doktor, ilaç arayanlar hastanelerdeki yaşam savaşı veren işçilerimizi hissedebiliyor mu? Vücutlarının %65 ile %85 i yanmış diyor Sağlık Bakanı.
Neyi, nasıl unutsun bu millet… Unutanın da yüreği kurusun……”