Türkiye Endüstriyel Tasarım bilir kişisi olarak Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görev alan Alp Alkibay, dünyadaki endüstriyel tasarım gelişimlerini anlattı.
Dijitalleşen dünyada sanayinin de artık dijitalleştiğini ve endüstriyel tasarımın da endüstri 4.0 ile başka bir boyuta evrildiğini aktaran Alkibay ile Türk şirketlerinin neler yapması gerektiği üzerine konuştuk.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz, eğitim ve uzmanlık alanlarınızdan bize bahsedebilir misiniz?
Tasarıma yönelmemin en büyük katkılarından biri babamın sahip olduğu model tren tutkusu. Evde her zaman bir tasarım olgusuyla büyüdüm diyebilirim. Tasarımın ayrıca insana kendisini her alanda daha iyi ifade edebilme ve empati kurma olanağı sağladığını düşünüyor. Bu nedenle bu alana yöneldim ve Yeditepe Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde eğitim hayatıma başladım. Tasarım projelerinde yer aldıkça da daha farklı donanımlara ihtiyacım olduğunu anladım. UC San Diego’da proje yönetimi okuyarak eğitimime devam ettim ve Türkiye’ye dönünce de MBA eğitimimi tamamladım. Kariyerime proje yöneticisi olarak devam etme kararı aldım. Çalışmalarımla da tasarım ve proje yönetimi konularında uzmanlaştığımı söyleyebilirim. Uzun yıllar da proje yöneticisi olarak yurt içi ve yurt dışında görev yaptıktan sonra kendi şirketimi kurdum.
Kariyerinizde yurt içi ve yurt dışı birçok projede aldığınızı söylediniz. Projelerdeki görevlerinizden bize biraz bahsedebilir misiniz?
Birçok farklı sektörde yöneticilik yaptım. İlk olarak bir reklam firmasında proje yöneticisi olarak iş hayatına başladım. Bu firmada VakıfBank şubelerinin iç ve dış mekan tasarımlarının tekrardan tasarlanıp, üretilip, yenilenmesini gerçekleştirdik. Kapsamlı bir projeydi. Bu sayede Türkiye’nin birçok bölgesinde bu tarz projeler yönetme şansı buldum ve bunun bana çok şey kattığını düşünüyorum. Sonrasında bir yatırım danışmanlığı firmasında proje planlamacı olarak işe başladım. Projelerin planlanmasından sorumluydum. Buralardan kazanmış olduğum deneyim ile de kariyerim yönetici olarak evrilmeye başladı. En son çalıştığım firmada da kıdemli proje yöneticisi olarak göreve aldım. Firma Alman oyun parkı üreticisi Richter Spielgerate’nin ve Polonyalı mobilya üreticisi Puczynskı’nin Ortadoğu distribütörlüğünü yapmaktaydı. Burada da yöneticisi olarak, yurt içi ve yurt dışı birçok projede yer alarak bunların tasarlanması, planlanması, üretilmesi, lojistik ve uygulanmasında sorumlu olmak gerçekten bana ciddi bir deneyim kazandırdı. Bu projeler arasında Türkiye Milli Botanik Bahçesi ile Azerbaycan Bakü White City için parklarının tasarlanması ve kurulması da var. Bunların dışında Türk Hava Yolları, Anadolu Jet ve VakıfBank gibi firmalarla ortak projelerde çalışma şansı da buldum. Ayrıca sektörde edinmiş olduğum bu tecrübe ve çeşitli tasarım projelerinde yer almam nedeniyle Türkiye Endüstriyel Tasarım bilir kişisi olarak Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görev aldım.
“KİLİT FAKTÖR: DENEYİM”
Başarılı bir proje yönetmek için gerekli kriterler nelerdir? Proje yönetimi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Proje yönetiminin yöntemlerini anlayabilirsiniz ancak deneyim her alanda olduğu gibi başarının kilit faktörlerinden biri. Deneyim günün sonunda karışınıza çıkacak olan sorunların üstesinden gelme olasılığınızı arttıracaktır. Projeleri yönetirken, gerçekten yönettiğiniz şey aslında insanlardır. Dolayısıyla deneyimli bir lider en büyük önceliklerden bir tanesi diyebilirim. Bundan sonra ise proje takımının kurulması ve ekip üyelerinin gerekli sonuçları elde etmek için gerekli becerilere sahip olduklarının belirlenmesi gerekir. Doğru planlanın oluşturulması projedeki en kritik aşamalardan biridir. Bu kısım belki de en çok zaman ayırılması gereken kısım. Çünkü burada her şeyi genel olarak değerlendiriyorsunuz ve gözden kaçacak detaylar ilerde büyük sorunlar yaratabiliyor. Gerçekçi olmayan tahminler ve abartılı vaatler, proje ekiplerinin kendilerini proje başarısızlığı için hazırladıkları en yaygın yöntemlerdir. Bu nedenle doğru planı oluşturmak için de risk analizi yapmanız ve gelecekte karşınıza çıkabilecek zorlukları tahmin edip bunlar için bir eylem planı hazırlamalısınız.
Bunlar hazır olduktan sonra ilerlemeleri kontrol edecek ve sonuçları düzenli olarak değerlendirebileceksiniz. Eğer ki önünüze bir sorun çıkarsa zarar büyümeden hazır olan risk eylem planlarını devreye sokarak gerekli önlemleri hızlıca alabilirsiniz. Eğer proje takımı herhangi bir riskten doğacak zararın ortaya çıkması sonucunda alacakları eylem planının hazır olduğunu bilirlerse plana ve projeye daha çok güven duyacaklardır.
“SANAYİ ARTIK DİJİTALLEŞİYOR”
Türkiye’de ve dünyada endüstriyel tasarım hakkında ne düşünüyorsunuz? Tasarımın geleceği sizce nasıl?
Tasarımın geleceği aslında endüstri 4.0’la şekillenmeye başladı bile. Türk sanayisi şu anda endüstri 2.0. seviyesinde, tabii az da olsa endüstri 3.0 seviyesinde olan belirli şirketler mevcut. Ancak dünyadaki gelişimlere bakacak olursak endüstri 4.0 şuan herkes için ulaşılması gereken bir hedef. Endüstri 4.0 ile birlikte, sanayi artık dijitalleşiyor ve bu da hayatın dijitalleşmesi anlamına geliyor. Endüstri 4.0 üretim ortamıyla birlikte tasarım tek başına yeterli kalmıyor çünkü yeni çıkacak ürünlerin nesnelerin interneti ile internete bağlanarak birbirleri ile haberleşmesi ve kaynak verimliliği sağlayarak, insan hayatını kolaylaştırması amaçlanıyor. Ürünler kullanıcı ile iletişim halinde olup, kullanıcılar adına bir şeyler yapacak ve kullanıcılar için bir aracı görevi görecek. Geleceğin tasarımcıları, insanlara ürünü ayarlama ve izleme yeteneği verirken, çoğunlukla otomatik ürünler yaratmaya odaklanacaklar.
“YAZILIM, ARA YÜZ VE KULLANICI DENEYİMİNDE GELİŞİM FAYDALI OLUR”
Dijitalleşme ile dünyanın geldiği noktaya bakarsak Türkiye’deki Endüstriyel tasarımcıların, Endüstri 4.0 üretim ortamıyla birlikte başarılı bir şekilde gelişmek için temel güçlerine karşılık gelen yeni teknolojileri de benimsemeleri gerekmektedir. Bu teknolojileri anlamak ve kullanabilmek için yazılım, ara yüz tasarımı ve kullanıcı deneyimi tasarımı gibi konularda kendilerini geliştirmeleri faydalı olacaktır. Bende kendimi bu konuda geliştiriyorum.
“ŞİRKETLERİN BU ALANA YÖNELMESİ GEREKİYOR”
Türkiye’de endüstriyel tasarımın gelişmesi için şirketlerin inovasyon anlayışına endüstriyel tasarımı dahil etmeleri ve Ar-Ge çalışmalarını arttırmaları gerekmektedir. Bu sayede üretim ve endüstriyel tasarım faaliyetleri paralel ilerleyecek ve katma değeri yüksek ürünler geliştirmek mümkün olacaktır. Katma değeri yüksek ürünlerin ortaya çıkması Türk markalarının değerinin yükselmesine ve rekabet gücünün artmasına katkı sağlayarak kalıcı ekonomik gelişimin temellerini atacaktır.