Eğitimci yazar Osman Koç, BM tarafından başlatılan projenin önemli bir kolu olan eğitimin sürdürülebilirliği noktasında bir yazı kaleme aldı.
Koç’un ‘Sürdürülebilir bir dünya için daha fazla kitap!‘ başlıklı yazısı şöyle:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 2015 yılında, devlet başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı oturumunda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (Sustainable Development Goals) kabul edildi. Devam eden 15 yıl içerisinde küresel sorunlar olan; aşırı yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele, iklim değişikliğini düzeltmek üzere 17 ana hedef belirlendi.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Dünyadaki ciddi kurumsal yapılar bünyelerinde, 17 küresel hedefe hizmet eden aksiyonları organize etmek için sürdürülebilirlik birimleri tesis etti.
“Müesses dünya düzeninde “yoksulluğa son” verilebilir mi?” sorusu aynı zamanda sağduyusu olan tüm insanların ilk dileği. Açlığa son, sağlıklı ve kaliteli yaşam, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve sanitasyon, erişilebilir temiz enerji, eşitsizliklerin azaltılması ve diğer hedefler şüphesiz hepimizin arzusu.
Dünya Bankası (worldbank.org) verilerine göre dünyada öğrenci yaş aralığında 3 milyara yakın insan yaşıyor. Ciddi bir oranın halen okullaşamadığı yaş grubunda, temel eğitime erişim konuşulmadan, nitelikli bir eğitimin düşünülmesi elbette ki mümkün değil. Umalım ki Birleşmiş Milletler koyduğu 17 hedefi 15 yıl içerisinde yüzde yüz tutturabilsin. Bağlı tüm ülkeler, hedeflerin gerçekleşmesi için BM temsilcilikleri aracılığı ile ellerini taşın altına sokacakları eylem planları içerisine girerek aktiviteler planladılar. Ülkemizdeki eylem planı ve hedeflerle ilgili genel bilgi https://turkiye.un.org/tr/sdgs adresinde yer almakta.
Bugünlerde çok konuşulan 17 küresel hedefin içerisinde bir tanesi var ki, diğer 16 hedefin ulaşılabilir olmasında ya da olmamasında kilit bir role sahip. Sürdürülebilir (sustainable) bir dünya için toplumsal bilincin oluşmasının yolu elbette ki “nitelikli bir eğitim”den geçiyor.
Eğitim yapısının mabedi olan kütüphaneler, kütüphaneciler, ciddi problemlerle karşı karşıya olan dünyamızın sürdürülebilir hedefleri yakalaması, daha yaşanılabilir bir dünya için “nitelikli bir eğitim” hedefi için neler yapabilir?
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kitaba erişim ciddi bir sorun. Artan kağıt fiyatları, işlevsel olmayan kültür politikaları, yetersiz eğitim müfredatı gibi temel etkileyiciler kitaba erişimin önündeki en büyük engeller. Anılan engelleri aşacak, sosyal denge unsuru kütüphaneler öncülük ettikleri kitap odaklı hizmetlerle nitelikli eğitim hedefinin ulaşılabilir olmasında hayati önem arz ederler.
Kütüphaneler kitaba, bilgiye olan erişimi her sosyal kesime eşit bir şekilde sunarak bu alandaki sosyal adaletin sağlayıcısıdırlar. Her sosyal kesitten birey, erişilebilir kütüphaneye giderek kitap ihtiyacını karşılayabilir. Yakındaki okul kütüphanesi, halk kütüphanesi, üniversite kütüphanesi erişilebilirdir. TÜİK’e göre 81 il, 973 ilçe ve 32.125 mahalleden mürekkep olan ülkemizdeki halk kütüphanesi sayısı 1.252 olmasına karşın okul sayısı (üniversite hariç) 70.383 ve öğrenci sayısı 19.155.721’dir.
Kütüphanesi olmayan okul yakındaki halk kütüphanesinin doğal üyesidir. Eğitim ortamlarının dört duvar arasındaki sınıflardan kurtarılmaya, çeşitlendirilmeye çalışıldığı günümüzde halk kütüphaneleri, civarındaki okullarla bağlarını güçlendirmek için çeşitli projeler geliştirmelidir. Okul – halk kütüphanesi geliştirilebilecek onlarca birlikteliğe imza atabilmelidir. “Her şeyi devletten beklememek!” adına, sivil toplum örgütleri de aktif olarak dezavantajlı grupların kitaba erişimini desteklemek üzere projeler geliştirmelidir.
Meslek örgütleri, kitap odaklı sivil toplum örgütleri, daha sürdürülebilir bir dünya için işlevsel, sürdürülebilir projelere imza atarak küresel kalkınma amaçlarına katkıda bulunuyorlar. Organizasyonuna dahil olduğum Herkese Kitap Vakfı çok sayıda projesini, adından da anlaşıldığı üzere kitap okumayı sevdirmek, dezavantajlı grupların kitaba erişimini kolaylaştırmak üzere etkinlikler geliştirmekte ve uygulamaktadır. Vakfın yürüttüğü projelerin temel karakteri kitap odaklı ve sürdürülebilir olmasıdır.
(Eğitimci yazar Osman Koç)
Arkadaşıma Kitap Okuyorum Projesi AKO: Gönüllü üniversiteli öğrencilerin, özel öğrenim kategorisindeki bireylere kitap okuduğu etkinlik. Haftada 1 saat ve çevrim içi sürdürülen etkinliğin kazanımları saymakla bitmeyecek oranda. Çalışma 3. yılında. Katılımcılar 15 haftayı tamamladıklarında Vakıf tarafından verilen başarı sertifikası ile ödüllendiriliyor.
Büyüklerime Kitap Okuyorum Projesi BÜKO: Gönüllü lise öğrencilerinin 70 yaş ve üzeri büyüklerine kitap okudukları etkinlikte okumalar, online yapılıyor. İlk yılı tamamlanacak proje ile daha yaşanabilir, daha paylaşımcı bir dünyanın temelleri gönüllü olarak atılmaya çalışılıyor.
Her Köye Bir Kütüphane Projesi: Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez bölgelerindeki çocuklarımıza artık ulaşılabiliyor. Vakıf, topladığı bağışlarla ilk ve ortaokullara kütüphaneler kuruyor. Bugüne kadar 150’den fazla kütüphane ve 170 bin kitap dezavantajlı öğrenci ve öğretmenlerle buluşturuldu. Ücreti mukabilinde kütüphaneler kurduruyorsunuz. Proje ortağı yapı firması masa, sandalye, raf ve boyasını tamamlıyor, kitap firması bin adet kitabı kurulu raflara yerleştiriyor. Anahtar teslim kütüphaneye de toplam maliyeti bağışlayan bağışçının adı bir plaket üzerine yazılarak eser ve isim kalıcı hale getiriliyor.
Hapishaneye Kitap Projesi: Adalet Bakanlığı ile yapılan protokol ile ihtiyaç sahibi hapishanelere kitap gönderiliyor. Islah olma ve uyun durumunu en çok destekleyen olgunun okumak olduğu aşikardır.
Kitapcan Kart Projesi: Vakıf bünyesinde toplanan bağışlarla dezavantajlı çocuklara, adına Kitapcan Kart denilen, içerisinde bir miktar para bulunan kitap alış-veriş kartlarının verilmesi. Çalışma ile öğrencilerin kendi seçtikleri kitapları satın alarak kitaplıklarını oluşturmaları hedeflendi. Alınan kitaplar aynı zamanda bir başka toplum hizmeti için de kullanılarak zincirleme bir etki oluşturmakta.
Kitapcan Kitap Kumbarası: Ülke çapındaki alış-veriş merkezlerinde bulunan kitap toplama kumbaraları. Kitaplarını faydalı amaçlarla bağışlamak isteyen kişi ve kurumlar merkezi noktalardaki Vakıf kitap kumbaralarına kitaplarını bırakarak kurulan kütüphanelerin ve ihtiyaç bildirenlerin kitap ihtiyaçlarını bu hizmet ile karşılamakta.
Elbette kitap ihtiyacı subjektif bir saptama. Yaşamı boyunca tek bir kitabı dahil okuyamamış milyonların olduğu ülkemizde sivil toplumun, resmi kurumların erişemediği toplumsal eksikleri tamamlıyor olması çok değerlidir. Kitapsız nitelikli bir eğitimden bahsetmek mümkün değilse gönüllülük esasına dayanmayan aydınlanma yaklaşımı da yarım kalır. Daha fazla toplum hizmeti, gönüllülük ve sivil toplum inisiyatif, sürdürülebilir bir dünyanın, nitelikli eğitimin vazgeçilemez dinamikleridir.”