Teknoloji

CRISPR, kanser tedavisi klinik testleri başarıyla geçti | GUNDEM.WiKi

Yeni bir klinik çalışma, CRISPR gen düzenleme teknolojisi ile bağışıklık hücrelerinin, kansere neden olan proteinleri tanıyabilmesinin mümkün olduğunu ortaya çıkardı. Böylece, kanser ile mücadelede kişiselleştirilmiş ve etkili tedaviler gerçekleştirilebilecek.

Son dönemlerde kanser araştırmalarının yoğunlaştığı iki alan olan CRISPR ve bağışıklık hücresi düzenlemesi, bu çalışma ile birlikte bir araya getirilmiş oldu. Yeni yöntem, kanserin pençesindeki 16 kişi üzerinde denendi.

KANSER TEDAVİSİNDE BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİNDEN ÖZEL KUVVETLER

Kanser tedavisi için sihirli bir hap hiçbir zaman bulunmayacak, zira herkesin kanseri ayrı bir vaka olarak ele alınıyor. Herkesin genetik yapısı farklı ve genetik mutasyonlar kansere yol açıyor. Haliyle her seferinde farklı bir proteinin hedef alınması gerekiyor.

Webtekno’nun haberine göre yeni araştırma da tam olarak bunu hedefliyor. Hastanın kendi T hücreleri, mutasyona neden olan proteinleri tanıyıp ortadan kaldıracak şekilde yeniden tasarlanıyor. Sonrasında da bu T hücreleri ordusu, vücudun geri kalanına salınıyor.

Araştırmacılar bunu sağlamak için hastalardan kan örneği ve biyopsi ile elde edilmiş bir tümor parçası aldı. Daha sonra da tümörlü dokularda bulunup, kanda bulunmayan proteinler ayrıştırıldı. Ardından da T hücreleri, bu proteinleri de tespit edip yok edecek şekilde özelleştirildi. Hastalara özelleştirilmiş T hücreleri nakledildi.

16 katılımcıdan 5’inda hastalık stabil hale gelirken, yalnızca 2’sinde yan etkiler görüldü. Genel olarak tedavinin etkileri kısıtlı olmuş olsa da, deney için kısıtlı miktarda T hücresi kullanıldığı belirtildi. Özelleştirilmiş hücrelerin kanserli yapılara odaklandığı gözlemlendi. Bu da araştırmacıların teorilerini doğruluyor.

Normalde özelleştirilmiş T hücreleri katı tümörlerde ciddi sorunlarla karşılaşıyordu. Yeni araştırma ile birlikte bu hücrelerin, tümörler ile nasıl başa çıkabileceği ve nasıl daha etkili olabileceği de keşfedilmiş oldu. Pennyslvania Üniversitesi’nden Joseph Fraietta ve ekibinin geliştirdikleri yöntemi açıkladığı makale Nature’da yayımlandı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu