Timur Selçuk, müzisyen Münir Nurettin Selçuk’un oğlu, şarkıcı Hazal ve balerin Mercan Selçuk’un babası, piyanist, bestekâr, müzik eğitmeni. Üç kuşak müzisyen ailenin şarkıları, öğrencileri unutulmayan bir sanatçı. Münir Nurettin Selçuk’un bestelediği şarkılar nasıl unutulmadıysa Timur Selçuk’un da şarkıları unutulmuyor. Ne yazık ki sanatçıyı iki yıl önce, genç yaşta kaybettik. Yaşarken balerin ve dans eğitmeni Mercan Selçuk’un babasının şarkıları ve öğrencileriyle düzenlediği “Babamın Şarkıları” programı artık onu anmak için, onsuz ama müziğiyle sürüyor. Yine de sol köşede piyanosunun durduğu yerde pek sevdiği ve yakıştırarak giydiği beyaz smokini onu temsil ediyor. Sağ köşede ise çalışma masası. Bu mizansen dört yıldır değişmiyor. Değişen ise dansçıların performansı, sahne düzeni. İçtenlikle söylüyorum, her yıl daha başarılı, daha iyi oluyor. Dansçılar artık çok profesyonel, küçük öğrenciler bile daha iyi.
Tabii ki Timur Selçuk’u sadece içimize dokunan şarkılar bestelediği, iyi piyano çaldığı için sevmedik. O bir fikir adamıydı da aynı zamanda; ayrıştırıcı değil, vicdan bazında birleştirici. “Beni vicdanlı biri olarak bilin, hatırlayın” diyordu. “Solcu olarak değil, solcu olduysam vicdanlı olduğum için. Müslüman olarak değil, Müslüman olduysam vicdanlı olduğum için.” Ve kadınlara hitap ediyordu: “Birbirinizi başı örtülü, örtüsüz diye, Kürt diye, Türk diye, solcu, sağcı diye ayırmadan sevin, birlikte mücadele edin. Bu ülke kadınların omuzlarında yükselecek.” Bazıları onu sonradan dine meyletmesiyle yadırgarken o şöyle diyordu: “İki güzel Mustafa var, biri Atatürk, biri peygamber.” Her şeyden önemlisi, vicdanlı, özgürlüğe, hakka, adalete inanan, emeğin yanında bir sanatçıydı.
“Ekonomi tıkırında!” şarkısı da onun siyasi hiciv yaptığı şarkılarından biri; “Karantinalı Despina” şarkısı da. Ki bu son gösteride dansçılar o iki şarkıyla o kadar güzel dans ettiler ki.
AŞK ŞARKILARI
Timur Selçuk’un hepimizin gözyaşlarıyla dinlediği aşk şarkıları da var: “Ayrılanlar İçin: Yollarımız burada ayrılıyor; Artık birbirimize iki yabancıyız!” Ben en çok hangi şarkısını severdim? “Caddeden sokaklara doğru sesler azaldı”, atlamamak lazım; “Bir beyaz güvercin…!” Vee tabii ki “İspanyol Meyhanesi!” Dansçılar bütün şarkılarını modern bale eşliğinde sundular. Öğrencileri kendisi hakkında çok duygulu ve içerikli konuşmalar yaptı. İzleyiciler duygulanarak alkışladı. İBB CRR’deki gösteriyi seyredemeyenler dün gece de Kadıköy Belediyesi katkılarıyla CKM’de izleme şansı buldu. Şerdil Dara da bir gece önceden gösteriyi izledi. Ankara’ya da gelecekler ve başka belediyelerden de davet alıyorlar.
Tabii böyle bir gösteri büyük bir emek ve ekip istiyor: çocuk, genç ve ana kadro ekipleri, onların repetitörleri, müzik, ışık, makyaj ve bu gösteride en çok beğendiğim kostüm! Kıyafetleri de çok iyiydi dansçıların. Emeği geçen herkesi bir Timur Selçuk seveni olarak kutluyorum. Sanatçı olmanın güzelliği burada, eserleriyle yaşıyorlar…
