ANKARA-BHA
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla Ankara Sanayi Odası yayın organı ASOMEDYA dergisinde “İklim Değişikliği Perspektifinden Endüstriyel Su Verimliliği” başlıklı bir makale kaleme aldı. Türkiye’nin 2050 yılında su kıtlığı çeken ülkeler arasına girmesinin beklendiğine dikkat çeken Başkan Ardıç, “Endüstriyel su tüketimindeki beklenen artışın yakın gelecekte ülkemiz için ciddi bir sorun olabileceği öngörülüyor. Başta yoğun su tüketen sektörler olmak üzere endüstriyel su verimliliğini esas alan uygulamaların hayata geçirilmesi önem taşıyor” dedi. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmak için herkese sorumluluk düştüğünü belirten Başkan Ardıç, atılması gereken adımları ve ASO’nun bu konuda yaptığı çalışmaları anlattı.
Küresel iklim değişikliğiyle birlikte su kaynakları da gün geçtikçe azalıyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla ASOMEDYA dergisinde bir makale kaleme aldı. Başkan Ardıç, “İklim Değişikliği Perspektifinden Endüstriyel Su Verimliliği” başlıklı makalesinde, sanayide artan su tüketimine ve alınması gereken tedbirlere dikkat çekti.
2022 yılı verilerine göre Türkiye’nin kişi başına düşen 1.313 metreküp su miktarı ile su stresi yaşayan ülkeler arasında olduğunu ancak artan nüfus ve iklim değişikliği ile birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2050 yılından sonra 1.000 metreküpün altına düşmesi ve böylece su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine girmesinin beklendiğine dikkat çeken Ardıç, “Mevcut rakamlar ve gelecek projeksiyonları bağlamında ülkemizin acil önlem alması gereken kritik konulardan birisi, mevcut su kaynaklarımızın etkin ve verimli şekilde kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Dünyada çekilen suyun ortalama olarak yüzde 20’sinin sanayi için kullanıldığını, Türkiye’de de bu rakamın 2030 yılında yüzde 20’ye ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Başkan Ardıç, şunları kaydetti:
“Endüstriyel üretimde su tüketimi sektörler arasında önemli farklılıklar gösteriyor. Temin edilen ve tüketilen proses suyu miktarının en yüksek olduğu sektörler; gıda, tekstil, giyim eşyaları, kağıt ve kağıt ürünleri, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri, kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı, diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı ve ana metal sanayii ürünlerinin imalatıdır. Sayılan sektörler arasında kaybedilen su miktarının en yüksek olduğu ilk üç sektör ise gıda ürünleri imalatı, tekstil ürünleri imalatı ve metalik olmayan mineral ürünlerin imalatıdır.”
Ardıç: Endüstriyel su verimliliğinin önemi gün geçtikçe artıyor
Endüstriyel su tüketimindeki beklenen artışın, iklim değişikliğinin su kaynaklarına olan etkisi ve diğer baskılar nedeniyle yakın gelecekte Türkiye için ciddi bir sorun olabileceğinin öngörüldüğünü ifade eden Başkan Ardıç, “Endüstriyel su verimliliği uygulamaları, çevresel, ekonomik ve kamu sağlığı gibi faydaları nedeniyle de gün geçtikçe artan öneme sahiptir. Bu bağlamda, başta yoğun su tüketen sektörler olmak üzere endüstriyel su verimliliğini esas alan uygulamaların hayata geçirilmesi önem taşıyor” dedi. Ardıç, endüstriyel su verimliliği çalışmaları sonuçlarına göre;
Ekipman temizliğinde basınçlı sistemlerin kullanılması,
Arıtılmış suların yeniden kullanım alternatiflerinin değerlendirilmesi,
Su yumuşatma sistemlerindeki geri yıkama sıklığının optimize edilmesi,
Üretim planlamasının iyileştirilmesi, su tasarrufu sağlayan eylem planlarının oluşturulması,
Suyun ve atıksuyu miktar ve kalitesi açısından izlenmesi,
Yağmur suyu hasadının değerlendirilmesi,
Kapalı çevrim soğutma sistemlerinin kullanılması,
Blöf atıksularının geri kazanımının sağlanması,
Dökülme ve sızıntıların asgari düzeye indirilmesi,
Buhar sistemlerinin iyileştirilmesi,
gibi temiz üretim teknolojilerinin ve verimlilik tedbirlerinin yaygınlaştırılmasıyla sanayide su kullanımında yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlanabildiğine dikkat çekti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 14 Ocak 2025’te Endüstriyel Emisyonları Yönetimi Yönetmeliği’nin yayınlandığını hatırlatan Başkan Ardıç, şöyle devam etti:
“Sanayi tesislerini çevresel performanslarına göre A-F arasında kategorilere ayıran yönetmelik, 31 Aralık 2028 tarihine kadar işletmecilerin tesislerini değerlendirterek Sanayide Yeşil Dönüşüm belgesinin düzenlenmesini getiriyor. Bu kapsamda incelenecek önemli bir çevresel performans kriteri de su kullanım verimliliği ve atık su emisyonlarının yönetimi olacaktır. Bu Yönetmeliğin uygulaması, sanayimizin AB standartlarıyla uyumlu teknik ve standartlarla üretim yapmasını gerektirecektir.”
Su tüketimi yüksek olan sektörlerin firma bazında verimlilik süreçleri yanında kamu kurumlarının su verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalarının da önemine vurgu yapan Başkan Ardıç, “Sanayide su verimliliğinin hızlı ve etkili bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla; 27 Aralık 2024’te yürürlüğe giren Su Verimliliği Yönetmeliği ile “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nı destekleyici teşviklerin ve kısıtlayıcı faaliyetlerin hayata geçirilmesini, kritik bir adım olarak değerlendiriyorum. Diğer yandan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yüksek su tüketimi gerçekleşen sektörler başta olmak üzere sanayide sektörel su verimliliği rehber dokümanları ve eylem planlarında belirlenen tedbirlerin de dikkate alınarak politikalar planlanması ve bu tedbirlerin ivedi olarak hayata geçirilmesi elzemdir” dedi.
“ASO olarak su verimliliğimizi artırmak için kararlılıkla çalışıyoruz”
Ankara Sanayi Odası olarak, su verimliliğinin artırılması ve su kaynaklarının sürdürülebilir kılınması için kararlılıkla çalıştıklarına, Türkiye’nin ilk Yeşil OSB’lerinden ASO 2. ve 3. OSB’nin sanayicilere yönelik çevreci ve yenilikçi hizmetlerini sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürüttüğüne dikkat çekerek, “Bu amaçla, endüstriyel su verimliliği faaliyetlerine başlanmış, Bölgemiz personelinden oluşturulan Su Verimliliği Yönetim Ekibine TSE tarafından TS ISO 46001 Su Verimliliği Yönetim Sistemi eğitimi verilmiş, yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı konusunda projeler geliştirilmiş, su verimliliği mevzuat ve standardı hususlarında katılımcılar bilgilendirilerek sanayide hızlı bir değişim ve dönüşüm başlatılmıştır” dedi.
Ardıç: Egemenliğin yolu, ‘su, gıda ve enerjinin’ bağımsızlığından geçiyor
Türkiye’deki mevcut su stresi sorununun olumsuz etkilerini en aza indirmek ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmak amacıyla herkese önemli sorumluluk ve yükümlülükler düştüğünü belirten Başkan Ardıç, şunları kaydetti:
‘Sanayi sektörü olarak endüstriyel su verimliliğine yönelik attığımız ve atacağımız adımlarla ülkemizin su kıtlığının azaltmasında gerekli irade ve sorumluluğu aldığımızı ve almaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Egemenliğin yolu ‘su, gıda ve enerjinin’ bağımsızlığından geçiyor. Gelecek için sürdürebilir üretim anlayışıyla çalışmalarımızı kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz.”