AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk TV‘de Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Ömer Çelik, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “6’lı masayı terk et” çağrısına yönelik açıklama yaptı.
“Çeşitli konularda açıklamalar yapanlar, yürüttüğümüz siyaset çerçevesinde, terörle mücadelede milli siyasetimize hassasiyet ortaya konulduğunda Cumhurbaşkanımız da ister kişiler ister sivil toplum örgütleri ister partiler düzeyinde olsun, onların Cumhur İttifakı’yla birlikte olması yönünde kendilerini konumlamaları şeklinde çağrıda bulunuyor” diyen Çelik, “Çağrı yapıldı, sayın Akşener bahsettiğimiz eleştirilerden ayrı değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Bildiğim bir şey var; siyasi tarihe baktığımzda siyasette 1 gün çok uzun, 1 yıl çok kısadır. İhtimaller için bugün için kesin kanaat geliştirmek her zaman yanlıştır” dedi.
“KUTUPLAŞMA DEMOKRASİLERDE OLUR”
Ömer Çelik, siyasette “kutuplaşma” tartışmasına dair de “Biraz risk alarak söyleyeceğim; kutuplaşma husumete dönüşmediği sürece korkmamamız lazım” dedi. Çelik şöyle devam etti:
“En çok kutup demokraside olur. Kutupların hiç olmadığı yer diktatörlüktür. Demokrasilerde olur kutuplaşma, diyalektiklerde olur. Amerika’da da var kutuplaşma. Burası çok büyük devlet tecrübesine sahip milletin temsilcileri olarak var oluyoruz. İki tane kutuplaşmayla darmadağın olacak yer değil burası. Seçime giderken dünyanın her yerinde tansiyon yükselir. Biz çerçeveye koruruz, husumete dönüşmesini asla müsaade etmeyiz.”
“HERKES MUTMAİN OLACAK”
AKP Sözcüsü, 2023 yılı için belirlenecek asgari ücretle ilgili ise şu açıklamayı yaptı:
“Herkes şunu bekliyor, şu tarihte şunu vereceğiz diye bir şey bekliyor. Vatandaşımızın karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili olarak ezdirmeyecek güncelleme uygun bir zamanlama ve rakamlama yapılıyor. Herkesin mutmain olacağı bir rakamlama mutlaka yapılacaktır. İhtiyaç duyulduğu anda vatandaşın karşı karşıya tablonun yetersiz olduğu görüldüğü anda bu müdahale tekrar gerçekleşiyor. Bu sürekli yapılan bir çalışmadır. Kabinenin gündeminde olan benim bağlayıcı bir şey söylemem siyaseten ve kurumsal olarak doğru olmaz. Hassasiyetin esası şu; vatandaşımızın bu gelişmeler karşısındaki kazanımlarını koruyacak, bunlar karşısında ezilmesini engelleyecek müdahalenin yapılacağı düzeyde ele alınıyor.