Gündem

Zakir Avşar değerlendirdi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şiir sevgisi, Özgür Özel ve CHP siyaseti – Birlik Haber Ajansı


ANKARA-BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, ” Asker duası ve Özgür Özel…” başlıklı yazısında şunları ifade etti:

Recep Tayyip Erdoğan, siyasal hayatı boyunca konuşmalarında muhtemelen en fazla şiire başvuran lider olarak belirginleşmiştir. Öyle ki, başta Mehmet Akif ve Necip Fazıl olmak üzere, eski yeni pek çok şairin dizelerini çoğu zaman ezbere, bazı zamanlarda da metinlere müracaat ile konuşma ve demeçleri içinde uygun bağlamlarda kullanır.

Siyasilerin konuşma ve demeçlerinde şiire müracaatları elbette dinleyiciler üzerinde duygusal açıdan olumlu etki yaparken, hatip açısından da arzu ettiği kitlesel coşkuyu temin etmeye katkı sağlar. Konuşmanın geniş kitleler açısından daha iyi anlaşılması ve kurulmak istenen bağın tesis edilmesi için özellikle toplumun geneli tarafından kabul görmüş, bilinen şiirler, dizeler daha fazla tercih edilir.



Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Miroşnik: Müzakereler iki ülkenin anlaştığı her ülkede yapılabilir

Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Miroşnik: Müzakereler iki ülkenin anlaştığı her ülkede yapılabilir

Bilindiği üzere, Recep Tayyip Erdoğan, 6 Aralık 1997 yılında Siirt’te yaptığı bir konuşmada yine bir şiirden birkaç dize okumuştu. Ancak, bu dizeler ve şiirin okunuş şekli “halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” gerekçesiyle 28 Şubat cuntasının açtırdığı dava sonucunda 10 ay hapis cezası almıştı.

Şiirin okuduğu kısmı şu şekildeydi:

“Minareler süngü, kubbeler miğfer,

Camiler kışlamız, müminler asker.”

Bu nedenle Erdoğan, 1998 yılında 10 ay hapis cezasına çarptırıldı, 26 Mart 1999’da Pınarhisar Cezaevi’ne girdi ve 24 Temmuz 1999’da tahliye oldu, 4 ay 10 gün cezaevinde kaldı.

Peki, bu şiir kimindi? Hangi şiirdi, gerçekten halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek bir muhtevada mı idi, böyle bir amaçla mı kaleme alındı ve yine böyle bir amaçla mı okundu?

Şiirin adı, Asker Duası. Şairi Ziya Gökalp… Ziya Gökalp kim? Diyarbakırlı, milliyetçi, daha da ötesinde İttihat ve Terakki’nin ideoloğu… Halka Doğru Dergisi’nde 1913 yılında yayınlanmıştır.

Balkan Savaşı (1912) sırasında yazılan şiir, Gökalp’in Türk milletinin kahramanlık ve bağımsızlık mücadelesine olan inancını ve duygularını ifade eder.

Erdoğan’ın okuduğu bu şiirin “Minareler süngü, kubbeler miğfer” kısmı da, askeri bir simge olarak Türk milletinin gücünü ve direncini vurgular.

Minareler süngü, kubbeler miğfer, / Camiler kışlamız, müminler asker./ Oğul, senin en büyük mirasın,/ Türklük damarlarında aksın,/ Gözlerinin feri, bakışların kudret,/ Ecdadın ruhuyla, senden emek.

Ey milletim! Bütün dünya tanısın, / Yaşasın Türkler, ebedi var olsun./ Mehmetçik’in duası var göklerde,/ Vatanı için can verir her asker.

Hatırlanırsa, geçtiğimiz haftalarda yolsuzluk nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılan bir CHP’li belediye başkanını cansiperane savunmak için DHKP-C terör örgütü tarafından şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz adını taşıyan Adliye Yerleşkesinde Bertolt Brecht’in Ya Hep Beraber Ya Da Hiçbirimiz dizeleri sözümona toplumsal dayanışma ve kolektif mücadele teması ile sloganlaştırılmıştı…

Özellikle sol görüşlü örgütler ve sendikalar tarafından benimsenmiş ve sloganlaştırılmıştır. “Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya da hiçbirimiz” ifadesi, 12 Eylül öncesi terörist sol örgütlerce, işçi eylemlerinde ve toplumsal hareketlerde sıkça kullanılmış, o dönemi yaşayan hemen herkesin iyi bildiği bir slogan olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu duruma dikkat çekmiş, ‘başka bir slogan mı bulamadıklarını’ haklı olarak sormuştu…

Bu eleştiriye aslında kimsenin şaşırmadığı ama her zamanki yüzeysel duruş ve algılayışı ile CHP’nin sayın genel başkanı Özgür Özel cevap vermeye kalkışmış; “Bertolt Brecht’in şiiri bu, Allah’ın cahili. Ne Brecht’i bilir ne şiiri bilir ne sanat bilir ne kültür bilir” ifadelerini kullanmış, Erdoğan’ı şiir bilmez, sanattan anlamaz olarak nitelemişti…

Şiir bilmez dediği kişi, hemen her konuşmasında mutlaka şiir okuyan biri… Şiir okudu diye, üstelik de Ziya Gökalp’in vatan, bayrak, ülke ve millet sevgisini anlatan şiirini okudu diye mahkum edilen, ceza evinde yatan biri… Cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanlığı Sanat ve Edebiyat Büyük Ödüllerini ihdas ettirip, her yıl pek çok şairi ve sanatçıyı taltif ve takdir eden insan…

Ama Özgür Özel, şiir dostu, sanatçı dostu, kültürlü büyük kişi, sanat ve edebiyat otoritesi  diyorsa ki, ‘bilmez’ muhtemeldir ki, inananlar veya inanmaya hazır olanlar da çıkmıştı… Fakat sanatın, edebiyatın mümtaz dostu, Van Büyükşehir Belediyesi’nin terör örgütü üyeliğinden mahkum olduğu için görevden uzaklaştırılan DEM’li belediye başkanına destek ve yerine görevlendirme yapılmasına tepki gösterirken öyle bir baltayı taşa vurdu ki, herhalde siyasi tarihin hep anılacak gaflarından birini yaptı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hapse girmesine neden olan, bu kadar bilinen”Asker Duası” şiirini okumaya kalkan Özel şöyle döktürdü sanata, şiire ilgisini ve bilgisini, “Erdoğan Siirt’te bir şiir okudu… Minareler mızrak, kubbeler miğfer. Saldır asker, Allahuekber falan filan”. Üsluba bak, hizaya gel… Hafıza dersen zehir gibi… Ama önerim, Özgür bey, lütfen şiir okumadan konuşsun. Daha iyi… Kendisi için de, partisi için de, ama en önemlisi şiir ve şairler için de…

CHP, yazarlar için bir hazine. Ama Özgür Özel CHP’si daha büyük bir hazine. Öyle tuhaf ve ilginç bir siyaset tarzları var ki, yazmadan, konuşmadan olmuyor… Kent uzlaşısı, İmamoğlu çelmesi, Mansur tökezletmesi, Kurultay şaibesi, sahte diploma meselesi ve daha pek çok konu sırada… Allah ömür ve sağlık verirse; Özgür Özel de daha belirgin yeni konular eklemezse onları da yazarız inşallah…”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu