GündemTürkiye

Yeni doğum yapan Fatime’yi döverek öldürmekle suçlanan eşi, tahliye ve beraat istedi | GUNDEM.WİKİ

Olay, 13 Ekim 2021’de Kilis merkeze bağlı Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Mahmut Muhammet Özyer, 15 gün önce doğum yapan eşi Fatime Gül Özyer’i döverek hastanelik etti. Ağır yaralı olarak tedaviye alınan kadın, doktorların müdahalesine rağmen 20 Ekim 2021’de beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi.

Olaydan sonra tutuklanan ve hakkında ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılan Mahmut Muhammet Özyer, bugün 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Kilis Ağız Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanığın yanı sıra Fatime Gül Özyer’in babası Ahmet Çetin, annesi Kezban Çetin, ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları ve tanıklar katıldı.

“KAFASINI KENDİSİ DUVARA VURDU”

Mahmut Muhammet Özyer, hakim karşısındaki ifadesinde, ”Eşimin kafasını duvara vurmadım. Sadece tokat attım. Eşim kendi kafasını duvara vurdu. Ben söylenilen gibi darbedip kafasına vursaydım polisler geldiğinde eşim söylerdi. Biz sadece emniyete ifade vermek için gittik sonra tutuklandım. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi.

Ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, sanığın ifadesinde çelişkiler olduğunu ve eşi Fatime Gül Özyer’i darbederek öldürdüğünü söyledi. Demircioğlu, mahkemeden sanık için en ağır cezanın verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve son savunmaların yapılması için duruşmayı 18 Ekim’e erteledi. 

“RAPOR, FATİME’NİN HASTANEYE GELMEDEN BEYİN KANAMASI GEÇİRDİĞİNİ SÖYLÜYOR”

Mağdur ailenin avukatı İbrahim Halil Demircioğlu, mahkeme çıkışında basın mensuplarına açıklama yaptı. Demircioğlu, sanığın ifadelerinde büyük çelişkiler olduğuna dikkat çekerek, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, mağdurun hastaneye gelmeden beyin kanaması geçirdiğinin yazdığını belirtti.

İbrahim Halil Demircioğlu, şunları söyledi:

“15 gün önce doğum yapmış, bebeği olan eşini, eve alkolle gelerek kafasına vurarak, duvara vurarak, eziyet çektirerek, işkence ederek öldürmüştü. Maktulün hastaneye götürüldüğünde beyin tomografisi çekildiğinde beyin kanaması olduğu anlaşılmış, akabinde de kalbi durarak hayatını kaybetmiştir. Sanık bunu kabul etmiyor. Hastanenin öldürmüş olabileceğini, ya da kendi kendisini öldürmüş olabileceğini söylüyor. Bu nedenle sanık tarafı hastane raporunun yanlış olduğunu, hastane raporundan sonra verilen adli tıp kurumu raporunun yanlış olduğunu, her ikisinin de devletin kurumları tarafından verilmesine rağmen, her iki raporda da kafasına vurmak suretiyle travma sonucu beyin kanaması geçirmesi suretiyle öldürülmüş olduğu anlatılmasına rağmen, tespit edilmesine rağmen, hala ‘yeni bir rapor aldırılması gerekir, hemşirelerin ifadesinin alınması gerekir, doktorlara sorulması gerekir, bu raporlar yanlıştır, bu raporlara itibar edilmemesi gerekir’ şeklinde savunma yapıyor. Biz beklerdik ki özür dilesin, yanlış yaptığının farkında olsun, bu işin yanlış bir eylem olduğunu anlatmasını isterdik. Ama asla böyle bir şey yapmıyor. Bu sebeple heyet sanığın savunmasına itibar etmeyerek, tutukluluk halinin devamını istedi. Eşe karşı kasten öldürme fiilin işlediğinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyetinin, 18 Ekim’de doğru karar vereceğinden şüphemiz yok.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu