Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Refik Bademci, basur kaynaklı şikayetleri azaltmak ve hemoroidi önlemek için tavsiyelerde bulundu. Bademci, hemoroidal hastalığı olanların lif yönünden zengin besinleri sıklıkla tüketmesi gerektiğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Ameliyat olan ve olmayan hemoroidal hastalığı olan hastaların arpa, çavdar, yulaf, brokoli, havuç, elma, bezelye, nohut, kuru fasulye gibi baklagiller, kuruyemişler gibi lif yönünden zengin besinleri sıklıkla tüketmesi gerekir. Günde 2 ila 2,5 litre su içip sabah kahvaltıdan sonra olmak kaydıyla tuvalet alışkanlığının düzenlenmesi, uzun süreli oturulmaması ve düzenli egzersiz yapılması hemoroidal hastalıkları büyük ölçüde önleyecektir.”
Hemoroid belirtilerini sıralayan Bademci, şu bilgileri paylaştı:
“Anal fissür, perianal fistül, perianal apse ve kolon tümörleri hemoroidal hastalık ile karışabilen basur, makat bölgesinde yerleşmiş olan damarlar o bölgeyi korumakta ve sıvı-gaz kaçışına engel olarak bu damarların büyümesi ve dışarı sarkması ile ortaya çıkar. Hemoroidler makat içinde ve dışına doğru taşabilirler. Hemoroidler içerisin de kan pıhtılaşması olabilir. Bunun sonucunda kanama ve ağrı olabilir. Büyüyen bu damarlar yerleşim yerine göre makat içinden ya da dışından kaynaklanabilirler. En sık dışkılama sırasında ya da sonrasında parlak taze kanama ve makat bölgesinde ele gelen şişlik olarak belirti verir.”
Bademci, kronik kabızlık, hamilelik, katı gıdalarla beslenme, tuvalette gereksiz uzun süre geçirme, dışkılamayı ertemele gibi nedenlerle oluşabilen hemoroidin fizik muayene ile tanısının kolaylıkla konabildiğini belirterek, rektoskopi ya da kolonoskopi yapılmasının da faydalı olacağını aktardı.
“ERKEN EVREDE İLAÇ TEDAVİSİ İLE KURTULABİLİRSİNİZ”
Bademci, hastalığın erken evresinde ilaç tedavisi, yaşam ve beslenme tarzı değişikliklerinin yapılabileceğini belirterek, “Sıcak su banyoları şikayetleri azaltmada ve o bölgenin temiz kalmasında yardımcı olur. Bu şekilde, önce hastalık kontrol altına alınarak daha basit girişimlerle sorun çözülebilmektedir. Durmayan kanama, kozmetik nedenler gibi durumunda ameliyat ile tedavi gerekebilir” ifadesini kullandı.
Hemoroidal hastalığın tedavi metotları hakkında da bilgi veren Bademci, şunları kaydetti:
“Longo, hemoroidektomi (hemoroid pakesinin tamamının alınması), Band ligasyonu, skleroterapi (hemoroid kesesini küçülten ilaç enjeksiyonu), lazer ve radyofrekans yöntemleri uygulanabilmektedir. Hemoroid keselerinin varlığı ile birlikte makatın iç yüzeyinde sarkma da var ise Longo (stapler olarak tanımlanan zımbalama yöntemi) uygulanabilir. Ayrıca yeni gelişen tedavi seçenekleri arasında yer alan damar bağlama (THD) yöntemi de uygun hastalarda kullanıldığında ameliyat sonrası daha az ağrı gelişmesine ve daha az kanamaya neden olarak ameliyat sonrası hasta konforuna katkı sağlar.”
