Siyaset

Mevlüt Çavuşoğlu: ‘Rusya’yı mı savunuyorsunuz?’ diyorlar, hayır savunmuyoruz | GUNDEM.WiKi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard ile bakanlıkta bir araya geldi.

Çavuşoğlu, Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard Casaubon ile Ankara’da ortak basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Rusya’yı mı savunuyorsunuz?’ diyorlar. Hayır savunmuyoruz, bu bir anlaşma. Rusya’nın taleplerinin de anlaşmada olduğu gibi karşılanması gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin, “İkili ilişkilerimiz stratejik ortaklık düzeyinde. İlişkilerimizin her alanda sürekli gelişmesinden memnunuz. İlişkilerimizde ciddi bir potansiyel var, bundan istifade etmek gerekiyor. 5 milyar dolarlık bir hedefimiz var, bu hedefe ulaşmak, için biraz gayret sarf etmemiz lazım. Ticaretin önündeki engelleri de kaldırmak lazım. Meksika Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerini sürdürüyorduk. Serbest Ticaret Anlaşmasının müzakerelerini tekrar canlandırma konusunda hemfikir kaldık. Türk dizilerinin Meksika’da çok popüler hale gelmesiyle Türkiye’ye de, Türk diline de ilgi artıyor. Türkiye burslarından daha fazla Meksikalı öğrencinin faydalanmasını arzu ediyoruz. Başta FETÖ olmak üzere terörle mücadelenin önemine de vurgu yaptım. Meksika, BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyelerinden biri. İçinden geçtiğimiz kritik süreçte Meksika gibi önemli bir ülkenin BM Güvenlik Konseyi’nde olması önemli” ifadelerini kullandı.

“‘RUSYA’YI MI SAVUNUYORSUNUZ?’ DİYORLAR, HAYIR SAVUNMUYORUZ”

Ortak açıklanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu tahıl koridorunun 120 gün daha işleyecek olmasına dair şunları söyledi:

  • Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi süre 120 gün uzatıldı. Rusya kısa bir süre bu iş birliğini askıya aldığını duyurmuştu. Rusya tekrar iş birliğine döndüğünü açıkladı. Bu tahıl anlaşmasının uzatılması epeydir gündemimizde. Burada özellikle Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatının önündeki engellerin kaldırılması da masadaydı. Bu aslında İstanbul’da varılan mutabakatın bir parçası. Her ne kadar ürünler yaptırım listesinde olmasa da ürünlerin ihracatının gerçekleşmesi için taşınması lazım, ödemelerin yapılması lazım. Tüm bu konular yaptırım kapsamında olduğu için özellikle gübre konusunda bir ilerleme sağlanamadı.
  • Biz bu süreçte BM ile temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük. ABD ile diğer taraftan Avrupalı müttefiklerimiz ile yoğun şekilde süreci yürüttük. Özellikle Rus amonyağının Odesa’dan ve de bazı Avrupa ülkelerinden ihracatı konusunda yoğun temas yürütmemiz gerekiyordu. Sizinle bazı temaslarımızı paylaşıyoruz. O temaslarımızın sebepleri de buydu. Bu konularda önemli adımlar atıldı. Rusya da tatmin oldu; ama engellerin tamamen kalkmadığını söylemek lazım.
  • Bunu söyleyince bazıları ‘Rusya’yı mı savunuyorsunuz’ diyor. Hayır, Rusya’yı savunmuyoruz, sonuçta bu bir anlaşma. Ukrayna tahılının sorunsuz şekilde ihtiyaç sahibi ülkelere gidebilmesi için Rusya’nın taleplerinin de anlaşmada olduğu gibi karşılanması gerektiğini söylüyoruz. Anlaşmaya herkesin uyması gerekiyor. Umarım 4 ay sonra tekrar uzatılır. Bu adımlar aslında güven arttırıcı adımlardır. İnşallah bir daha uzatılmasına gerek kalmaz, ateşkes olur. Her şeyden önce Polonyalı dostlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İlk incelemelere göre bir kaza yaşandığı anlaşılıyor. Sonuçta devam eden bir savaşın yansıması, kaza da olsa. Bir an önce savaşın sonlandırılması her bakımdan önemli.

“AB’NİN NE HAKKI VAR Kİ TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATINA MÜDAHALE ETSİN”

Çavuşoğlu, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üyeliğinin AB ve ABD tarafından eleştirilmesine ilişkin de şunları söyledi:

  • KKTC’nin bir yere gözlemci üye olabilmesi için başkasından icazet alacak değiliz. Tepki gösteren AB’ye cevabımız şudur; önce dürüst olun, 2004 yılında Annan Planı’nı Rum tarafı reddettikten sonra Kıbrıs Türkleri üzerindeki kısıtlamaları kaldıracaklarına dair karar aldılar, bunu uygulayın. Karar aldı; ama uygulamadı, 18 yıl önce. Önce sözünde dursunlar, dürüst olsunlar. AB’nin ne hakkı var ki Türk Devletleri Teşkilatı’na müdahale etsin. ABD’ye de mesajımız şu; hem Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde hem de Kıbrıs konusunda dengeyi bozdunuz, kantarınızın ayarı bozuldu.
  • Dengeli olun ve uluslararası hukuktan bahsediyorsanız Yunanistan ve Rum kesiminin ihlallerine bakın. Ayrıca biz ABD’den de icazet alacak değiliz. Türk yüzyılı, Türk baharı başladı. KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına üye olması, bu anlamda bir filizin daha yükseldiğini söyleyebiliriz. Özellikle AB’nin, Türk Devletleri Teşkilatı üyelerine baskı yaptığını, hatta tehdit ettiğini de gördük. Ama şunu unutmasınlar artık ABD veya AB kim olursa olsun, bu tür tehditlere boyun eğmeyen bir Türk dünyası var. Türk dünyasının birliği bölgenin istikrarı bakımından, barış bakımından önemli. Gelin iş birliği yapalım, tehdidi bırakın, kabadayılığı bir kenarı bırakın, bunlar artık Türk dünyasında sökmüyor. Tehditleriniz de işe yaramadı, gereken adımlar atıldı, bu bir başlangıç. Adım adım dahası da gelecek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu