Kar gördüğünde sevinmeyen insan şüphesiz ki vardır. Ama çocuklar başta olmak üzere kar insana huzur, mutluluk, ruh dinginliği veren bir etkiye sahiptir. Sanatçı Mehmet Özenbaş da çocukluğunun Bursa’sından yola çıkarak ürettiği Kar Yağarken Ağlanmaz adlı kişisel sergisiyle Piramid Sanat’ta büyüleyici bir kar yolculuğuna davet ediyor.
Adıyla bile dudaklarımızda bir tebessüme neden olan sergideki işleriyle Mehmet Özenbaş, birtakım doğa ve şehir manzaralarını sunarken izleyenleri tahrip ettiğimiz çevre hakkında düşünmeye çağırıyor. Çocukluğunun geçtiği küçücük evlerin ardına yerleştirdiği gökdelenlerle ekolojik dengenin bozulmasını gözlemlediğimiz işlerinde kar metaforunun ne olursa olsun dünyaya sükûn getirdiğini duyumsatıyor. Tuvallerde göze çarpan geometrik şekillerse rant uğruna parsellenmiş ormanlar hatta uzaya referans veren çarpıcı bir etkiye sahip. “Kar yağışı beni çocukluğumdan beri çok etkiler. Yeşil alanların önlenemez bir biçimde betonlaşması ise canımı çok sıkıyor” diyen sanatçı son günlerde yaşanan Göktürk’teki golf sahasının yapılaştırılma çabalarına da tepkili.
İşlerinde boyanın yanında kumaş ve doğadan topladığı dalları da kullanan Özenbaş, “Tekstil eğitimi aldım ama ondan bağımsız olarak kumaş benim için müthiş bir malzeme. Birtakım kimyasallarla paçavra haline getirdiğim kumaşları belli formlarda tuvale yerleştirdiğimde kumaşın zamanı, eskimeyi, çürümeyi ve dönüşümü çok iyi anlattığını düşünüyorum” diyor ve hatta zamanın ötesine geçtiğini de ekliyor.
MUTLU VE ACILI RESİMLER
Doğayı koruma arzusuyla tepkisel işler de yapan sanatçının Muğla’nın Turunç Mahallesi’ndeki yangından yola çıkarak ürettiği “Çığlık” serisiyle hem mutlu hem de acılı resimler yaptığını söylemek mümkün. En acınası, en hazin olayları bile güzel resmedilmesi gerektiğini savunan ressam, sanatımızın felsefesinin amacının bu olduğuna değiniyor. Resimlere yakından uzağa giderek bakıldığında hissedilen derinlik algısı çok anlamlı bir duygu oluşumunu sağlıyor. Resimler öyle bir kompozisyonla oluşturulmuş ki zaman belirsiz. Ama büyük anlamlar taşıyan işler şüphesiz.
BÜYÜLÜ GERÇEKÇİLİK
Resim sanatı ile edebi bir akım olan büyülü gerçekçilik yakınlık kurulabilecek iki disiplin. Mehmet Özenbaş da böyle düşünüyor ve Nobelli yazar Gabriel Garcia Marquez’in yaşamında önemli bir yeri olduğunu işleriyle örnekliyor. Büyülü gerçekçi bir dünyaya adım attığınız sergi alanında işlerin espası da ferahlığı sağlıyor. Sade ama olgun bir yerleştirme göz dolduruyor.
Bütün bunların yanında Piramid Sanat’ta Bedri Baykam ve ekibinin misafirperverliklerine değinmeden geçemeyeceğim. Atölyesini de gezdirme inceliğini gösteren Bedri Baykam’ın kurucusu olduğu Piramid Sanat’ı bütüncül bir bakışla tanımış oldum.
17. İstanbul Bienali’nin paralel etkinliklerinden biri olan ve bizi her şeye karşın daha güzel bir dünyaya ulaşmak için inançlı olmamız gerektiğini düşünmeye davet eden Kar Yağarken Ağlanmaz, 20 Kasım’a kadar Piramid Sanat’ta izlenebilir.