Sağlık

‘Kendime zarar verme dürtüsünün üstesinden nasıl geldim?’ | GUNDEM.WiKi

BBC El Kennett

BBC Ideas’ın hazırladığı “Kendime zarar verme dürtüsünün üstesinden nasıl geldim?” videosu, büyük ya da küçük, görünen ya da görünmeyen travmalar yaşayan ve kendisine herhangi bir şekilde kasıtlı olarak zarar veren kişilerin deneyimlerini içeriyor.

Dünya üzerinde kendine zarar veren pek çok kişi var ancak bu kadınlarda, gençlerde, ruh sağlığı sorunları olan kişilerde, LGBTQ+ bireylerde daha yaygın.

“Kendine zarar veren o çocuğun en sonunda burada oturduğuna inanamıyorum. Ne kadar çok ilerledim” diyor El Kennett ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Kendine zarar vermeye 16 yaşında başladım. Özgüven eksikliği yaşıyordum, hiçbir yere sığmıyormuşum gibi bir duygu hissediyordum. Kimliğim, kim olduğum konusunda sorunlar yaşıyordum.

“Annem hep benim için endişeleniyordu. Bunun normal olduğunu ve herkesin böyle hissettiğini varsayıyor, bu nedenle bununla ilgili kimseyle konuşmuyordum.

“Sonra çok ketum biri oldum ve bu kendimi daha çok ihmal etmeye dönüştü. Durmadan dışarı çıkıyor ve içki içiyordum.”

Duncan Husk ise “Bu öfkemle ilgiliydi. Küçük yaşlardan itibaren öfkenin korkutucu bir şey olduğunu veya böyle hissetmemem gerektiğini düşünüyordum. Öfkemin çoğunun kendime yönelik olduğunu fark ettim. Kendimi sıkıştırmak, yanağımın içini ısırmak gibi şeyler yapıyordum. Çoğunlukla kızgın veya üzgün olduğumda, yorgun olduğumda her şeyde aşırıya kaçıyordum” diyor.  

Lin Frank de bunu erken yaşlarda deneyimleyenlerden:

“Keşke hissettiklerim ve kendime zarar verdiğim için kendimi bu kadar suçlamasaydım, çünkü bu her şeyi daha da zorlaştırdı” diye ifade ediyor şu anki hislerini. Yıllarca yaşadığı travmayı gözden kaçırdığını belirtiyor ve ekliyor:

“Ne yaptığımı bilmiyordum, bir planım ya da amacım yoktu. Umutsuzluğa kapılmıştım. Keserek ara sıra kendime zarar verdim, sonra yeme bozukluğu gelişti.

“İnsanlar ergen olmanın zor olduğunu biliyor. Sorun sadece bu değildi. Ailem yardım etmek istedi ama nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı, ben de bunu daha çok sakladım.

“Yardım istemedim çünkü dikkat çekmek istiyormuş gibi görünmek istemedim. İnsanların bunu küçümsemesini ya da dalga geçmesini istemedim. Görülmek istiyorsun ama kendine zarar verdiğin için ilgi gösterilmesini istemiyorsun”.  

“Madde kullanımı de kendine zarar vermektir”

Ulusal Sağlık ve Bakım Enstitüsü NICE, kendine zarar verme davranışının, eylemin amacından bağımsız şekilde kasıtlı olarak yapıldığını belirtiyor.

Danışman Klinik Psikolog Nihara Krause, “Kendine zarar verme davranışları, bir şeylerin doğru gitmediğine dair uyarıdır. Kendine zarar verme bir davranıştır, bir iletişim biçimidir. Kendine zarar verme, fiziksel acıya dönüşen duygusal acıyı ifade eder” diye açıklıyor:

“Kendine zarar vermek birçok şekilde olabilir. Her zaman bildiğimiz yollarla olmak zorunda değil. Kendine zarar veren ilişkilere girmek ya da madde kullanımı gibi şeyler de kendine zarar vermektir.

“Geleneksel cinsiyete dayalı temelde, erkekler genellikle şiddetli şekillerde kendilerine zarar verme eğiliminde olur. Bazen bu nedenle kavga çıkarır ya da bir yerleri yumruklar”.

Ruh sağlığı strateji ve uygulama danışmanı Lauretta Kavanagh ise “İyi ve kalıcı bir iyileşme yaşayan insanlar için büyük bir umut var” diyor.

Kavanagh 2021’de İngiltere’de 16 yaşındaki her altı çocuk ve gençten birinin ruh hastalığı sorunu olduğunu belirtiyor:

“Bu, 30 kişilik her sınıfta beş çocuk anlamına gelir.

“Travma hakkında hala çok şey öğreniyoruz. Büyük travmalar ve küçük travmalar var. Görülmediğimiz veya bilinmediğimizi hissettiğimizde ya da olumsuz yaşam deneyimlerinden doğan tüm o küçük yaralar. Olan ya da olmayan şeylerden doğan travmalar.

“Travmanın farkında olmak, gençlerle yaşadıklarıyla ilgili ilişki kurmak bizim sorumluluğumuz. Karşımızdakinin bir travma yaşamış olabileceğini düşünüp biraz şefkat duymak yardımcı olacak”.

BBC Lin Frank

Krause, “Kendine zarar vermek bir iletişim biçimidir ve ilerlemek için alternatif bir iletişim yolu bulmanız, acının size geri dönmesini sağlamak yerine onu dışa dönük iletişim biçimine dönüştürmeniz gerekir” diyor ve ekliyor:

“Bunu hayatında sıkıntılı olarak işaretlediğin bir dönem ve artık geçtiğin bir aşama olarak görebilmek, bunu atlatmış olmanın gururunu yaşamak çok önemli.”

Videoda görüşülen kişiler iyileşme sürecinden bahsediyor.

Husk, “Daha iyi bir hayat yaşamak için terapi üzerine çalışıyorum” diyor:

“Hala diğer insanlardan çok şey saklıyorum ama sanatım sayesinde kendimle konuşabiliyorum. Öfkem gidip geliyor. Kızgın olmam beni sinirli biri yapmaz.

“Yürümek benim için harika bir araç. Yürümek, zihnimdeki şeyleri kabullenmemi, onlara alışmamı sağlıyor.

“Geçen yıl boyunca öğrendiğim bir şey var. İhtiyacınız olan desteği almak sadece birkaç dakikalık cesaret gerektiriyor. Bunu hak ettiğini hissetmene gerek yok, ihtiyacın olduğunu bilmen yeterli.”

Kennett ise şunları anlatıyor:

“Bir günlüğüm var, yeni yazmaya başladım. Şiirlerimin çoğunu veya yazdığım her şeyi annemle paylaşıyorum. Instagram hesabımı yöneterek ve ruh sağlığı alanında çalışarak başkalarına yardım etmek bana da yardımcı oluyor.

“Benim gibi olan bir grup insanla bir araya gelmek, konuşmak ve deneyimleri paylaşmak gerçekten rahatlatıcı. Ne yaparsanız yapın, insanlar sizi desteklemek için oradalar”.

Frank pek çok farklı şey yaptığını söylüyor:

“Hayatımı iyi hissedeceğim şekilde planladım. Duygularınızı herhangi bir şekilde dışa vurmanız önemli. Bir şeyleri söze dökmeyi öğrenmek ve yaratıcı projeler yapmak gerçekten çok iyi geliyor.

“Hissettiğim şeyin nerede olursam olayım sonsuza dek devam edeceğini sanmıştım. Ama değildi. Büyümek ya da bir yetişkin olmak, yolun her adımı kolay olmasa da aynı şey değildi. Her şey değişiyor, iyileşiyor, gelip geçiyor”.

Marcus ise, “Aslında tek yapmam gereken kendi içimden çıkacak kadar cesur olmaktı” diyor ve ekliyor:

“Kendi kelimelerimi kullanarak kendimi yaratıcı bir şekilde ifade etmenin benim gibi biri için mümkün olacağını hiç düşünmemiştim. Her zaman mükemmel olmayacak ama elinden gelenin en iyisini yap.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu