Kültür & Sanat

Kariyerinden vazgeçip dağ köyüne yerleşti: Tuval olarak kullandığı taşların hikayesini fırçasıyla tamamlıyor | GUNDEM.WiKi

İstanbul’da 1990’lı yılların sonuna kadar uluslararası demir çelik ticareti yapan Sağlamer, 1990’da henüz 40 yaşındayken kariyerinden vazgeçerek Adrasan’a yerleşti. İş hayatı devam ederken fırsat buldukça kara kalem çalışmaları yapan Sağlamer, doğal malzemelerden yararlanarak resim çalışmalarını genişletti.

Hikayesini tamamlamak istediği taşları tuval olarak kullanan Sağlamer, keçe ve ağaç dallarıyla yaptığı eserleriyle birçok sergi açtı. Ankara’daki sanatseverlerle de buluşmak isteyen Sağlamer, Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi’nde 9. kişisel sergisini açtı. Sağlamer’in taş, tuval ve keçe kullanarak yaptığı 50 eserin yer aldığı sergi, 11 Aralık’a kadar izlenebilecek.

Resim yapmanın her zaman vazgeçilmezleri arasında yer aldığını ancak iş hayatının ve şehrin yoğunluğundan dolayı buna çok az fırsat bulabildiğini ifade eden Sağlamer, “Şehirden ayrılıp da köye yerleşince şunu fark ettim, insanın algıları açılıyor. Sahada canlı cansız nesneleri izlemeye başladığınızda o kadar çok şey öğreniyorsunuz ki. Doğa hem büyük sanatçı hem büyük öğretmen.” dedi.

“KEÇEYE EN ÇOK KADIN İŞLEMEYİ SEVİYORUM”

Sağlamer, doğal malzemeler içinde keçeyi de çok tercih ettiğini dile getirerek, “Keçe, bizim atalarımızın dünyaya hediye ettiği çok önemli bir tekstil ürünü. Sadece çadır, giysi yapmak için değil, bunu sanatsal boyuta taşımak ve daha çok gündemde tutmak için keçe tablolar yapmaya başladım.” diye konuştu.

Sağlamer, Anadolu’nun bir tanrıçalar diyarı olduğunu, bu nedenle keçeye en çok kadını işlemeyi sevdiğini, kadının kendi gücünü fark etmesi için çaba harcadığını söyledi.

“Kadın gücünü fark ederse onu kimse durduramaz.” diyen Sağlamer, evde, işte bilimde, sanatta hak ettiklerini alması için resimleriyle kadınlara mesaj göndermeye çalıştığını kaydetti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu