Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, bir sürücü, 2020’de işletmesi bir şirkete ait olan otoyoldan aracıyla ihlalli geçiş yaptı. Şirket, geçiş bedeli ve geçiş bedelinin 4 katı olan ceza miktarının tahsili için icra müdürlüğüne başvurdu. Sürücü, kendisine tebligat yapılmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz etti.
Yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu ileri süren şirket, İstanbul 12. Tüketici Mahkemesine dava açtı. Mahkeme, ihlalli geçişe ilişkin tebligatın araç sahibine ulaştırıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle şirketin ceza bedelini talep edemeyeceğini belirterek davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verdi.
Adalet Bakanlığı, verilen kararın hukuka aykırılığı nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulundu.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sonuca etkili olmamak üzere yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına hükmetti.
KARARIN GEREKÇESİNDEN
Dairenin kararında, dava konusu uyuşmazlığın ihlalli geçiş nedeniyle ceza bedeli için bildirim koşulunun bulunup bulunmadığıyla ilgili olduğuna işaret edildi.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’da, ihlalli geçiş yapanlardan geçiş ücreti ile bu ücretin 4 katı ceza tahsil edileceğinin hüküm altına alındığı belirtilen kararda, 15 gün içinde ödeme yapılması halinde ise ceza uygulamasının yapılmayacağı ifade edildi.
Olay tarihinde yürürlükte olan yasal düzenlemelere atıf yapılan kararda, “Davalıya ait aracın geçiş ücreti ödemeden davacının işlettiği yoldan geçiş yaptığı, davalının söz konusu geçiş ücretini ve ceza bedelini henüz ödemediği, 4 katı şeklinde idari para cezası verileceğine dair yasal düzenlemenin yürürlükte olduğu, yargılama sırasında yürürlükte olan mevzuata göre de bildirim koşulunun yer almadığı anlaşılmaktadır” değerlendirmesine yer verildi.
Mahkemenin verdiği kararın bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu kaydedilen kararda, şunlar yer aldı:
“Mahkemece, davalının (araç sahibi) 6001 sayılı Kanun’un 30/5’inci maddesine göre 4 katı tutarında para cezası yönünden sorumlu olduğu gözetilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.“