Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) tarafından düzenlenen ilçe müftüleri kongresinde, müftülerin çeşitli sorunlara işaret ettiği belirtilirken cemaat uyarısında bulunulduğu öne sürüldü.
Diyanet; 4. İlçe Müftüleri Kongresi’ni, “DİB’in Gelecek Perspektifi, Hizmetler, Hedefler, Stratejiler” gündemiyle Ankara Kızılcahamam’daki bir otelde yaptı. Kongrede, Başkan Ali Erbaş’ın da çalışmaları takip ettiği ve bazı ilçe müftüleri ile görüştüğü belirtildi. Ayrıca müftülerin de görüşlerini aktarabileceği açık kürsüler düzenlendi. Bu açık kürsü ve çalıştaylarda müftülerin çeşitli eleştirilerde bulunduğu belirtildi.
“FETÖ’DEN TEHLİKELİ”
Bazı müftülerin “cemaat uyarısı yaptığı, siyaset eleştirisinde bulunduğu” öne sürüldü. İddiaya göre, Diyanet’in tarikatlara ilişkin raporunda “son derece içe kapalı yapısı bulunduğu” belirtilen Süleymancıların, “Kuran kurslarını yönettiği” belirtildi. Süleymancılar, “en tehlikelilerden biri” olarak nitelendirilirken “yönetimin Süleymancıları koruduğu, Kuran kurslarını yönettiği, müftülere bu konuda sahip çıkılmadığı, gelecekte FETÖ’den daha tehlikeli sonuçların doğabileceği” eleştirisi yöneltildi.
“REFERANS” VURGUSU
Ayrıca müftüler, “siyasi baskıların olduğunu” söylerken “toplumun güvenmesi, siyasetle aramıza mesafe koymamıza bağlı” değerlendirilmesinde bulundu. Dikkat çeken bir diğer eleştirinin ise “atamalara” ilişkin olduğu belirtildi. İddiaya göre, “müftü atamalarında adaletli davranılmadığı, referansı olanın isteğinin yapıldığı, referansı olmayanların atamalarında sorunlar yaşandığı” aktarıldı. Erbaş ile personel arasında tartışmaya neden olan “promosyon” konusu nedeniyle “personelin güveninin kaybolduğu”, “merkez ile taşra arasında iletişim sorunu yaşandığı, yöneticilere ulaşılamadığı” da eleştirilerin arasında yer aldığı kaydedildi.
“TESPİT EDİLEMİYOR”
Diyanet’in “gizli” koduyla hazırladığı belirtilen “Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler” başlıklı raporda, “Süleymancılar olarak anılan oluşumun son derece içe kapalı yapısı bulunduğu, bu nedenle görüşlerinin sağlıklı bir şekilde tespit edebilme imkânının bulunmadığı, faaliyetleri arasında Kuran kursları bulunduğu” belirtilmişti.