Emtia piyasasında bir önceki haftanın satış baskısı geçen hafta başına da taşındı. Enflasyonist endişelerle yüksek faiz ortamının devam edeceği beklentileri ve bu paralelde artan resesyon kaygıları etkilerini geçen hafta sürdürdü. Geçen haftanın başında doların, diğer para birimleri ve emtialar üzerindeki baskısı da devam etti.
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) hamleleri sonrası tahvil piyasasında görülen gevşeme ve Rusya ile Avrupa arasındaki gerilime ilişkin gelişmelerle geçen hafta emtia piyasasına dalgalı bir seyir hakim oldu.
Merkez bankalarının agresif faiz artırımlarının devam edeceği sinyali verdiği bir ortamda, İngiliz hükümetinin enflasyonla mücadeleye gölge düşürebilecek vergi indirimi planını duyurması ile tahvil ve döviz piyasasında yaşanan çalkantı, BoE’nin tahvil alımı hamlesini açıklamasının ardından geçici de olsa durulmuştu.
Bankadan yapılan açıklamada, piyasa işleyişinin yeniden sağlanması amacıyla uzun vadeli İngiltere devlet tahvillerinin geçici alımlarına başlandığı belirtilmişti. Tahvil alımlarının bir zaman sınırlaması olacağı bildirilen açıklamada, “İhaleler 14 Ekim’e kadar sürecektir. Piyasa işleyişine yönelik risklerin azaldığına karar verildiğinde alımlar sorunsuz ve düzenli bir şekilde azalacaktır” ifadeleri kullanılmıştı.
‘DOLAR BASKISI AZALDI’
Tahvil piyasasındaki gevşeme sonrası artan risk iştahı döviz piyasasında etkisini gösterirken, dolar endeksindeki düşüşle emtia fiyatları üzerindeki baskı azaldı. Dolar endeksi, 20 yılın zirvesi olan 114,8’den 112,2 seviyesinde dalgalandı.
Tahvil faizlerinde görülen gevşemenin küresel pay piyasalarındaki olumlu etkisi kısa sürse de Avrupa’dan gelen yaptırım haberleriyle bazı emtialarda yükselişler görüldü.
Geçen hafta 1.615 dolarla Nisan 2020’den bu yana en düşük seviyeyi gören altının ons fiyata, daha sonra yükselişe geçerek haftayı yüzde 1,1 artışla 1.662 dolardan tamamladı.
Analistler, BoE’nin açıkladığı tahvil alım programı ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin “şahin” tondaki sözle yönlendirmelerinin ardından doların gelişen ülke para birimleri ve emtialar karşısında değer kaybetmesi sonucu altın fiyatlarının yükseldiğini söyledi.
Geçen hafta gümüş yüzde 0,9, platin yüzde 0,7 ve paladyum yüzde 4,7 değer kazandı.
82,5 dolar ile 11 Ocak’tan bu yana en düşük seviyesini test eden Brent petrolün varil fiyatı, geçen haftayı yüzde 0,6 azalışla 85,2 dolardan tamamladı. Brent petroldeki düşüşte, ABD’nin petrol stoklarındaki artış tahmini etkili oldu.
METALLERDE KARIŞIK BİR SEYİR İZLENDİ
Geçen hafta metallerde karışık bir seyir izlendi.
Bir yandak küresel ekonomideki durgunluk endişeleri fiyatları aşağı yönlü etkilerken, diğer taraftan Londra Metal Borsası’nın Rus metal tedarikinin yasaklanmasına yönelik bir çalışma belgesi yayımlayacağına ilişkin haberlerle fiyatlarda yukarı yönlü hareketler görüldü.
Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 1,2 ve kurşun yüzde 1,8, artış kaydederken, alüminyum yüzde 0,8, nikel yüzde 8,9 ve çinko yüzde 2,2 değer kaybetti.
Endonezya’da nikel üretiminin artması nikel fiyatlarında değer kaybına sebep oldu.
TARIM EMTİALARINDA SOYA FASULYESİ VE PAMUK NEGATİF AYRIŞTI
Tarım emtialarında ise geçen hafta soya fasulyesi ve pamuk negatif ayrıştı.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 4,7 ve mısır yüzde 0,1 değer kazanırken, pirinç yüzde 1,2 ve soya fasulyesi yüzde 4,3 azalış kaydetti.
Kahve yüzde 0,5, şeker yüzde 0,2 ve kakao yüzde 4,8 artarken, pamuk yüzde 8 azaldı.
Pamuk 3 hafta üst üste değer kaybetti.
Batı Afrika’da kakao üretimine yönelik endişeler kakao fiyatlarının yükselmesine neden olurken, stokların artmasıyla soya fasulyesi fiyatları düşüş kaydetti.
‘FED’İN FAİZ ARTIRIMINDAN SONRA EKONOMİK BÜYÜME ENDİŞELERİ ARTIYOR’
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, Avrupa’da artan hava sıcaklıkları nedeniyle buğday ve mısır üretimine yönelik endişelerin devam ettiğini, bununla birlikte buğday üretiminde artış olduğunu, yüksek üretim tahminleri nedeniyle yükselişin sınırlı kalmasının beklendiğini kaydetti.
Pirincin haftayı düşüşle tamamladığını aktaran Ergezen, Uzak Doğu’dan gelen ekonomik verilerin beklentilerin altında kalmasının endişeleri artırdığını, pirinç piyasasında da bunun etkilerinin izlendiğini ifade etti.
Pamuktaki düşüşe değinen Ergezen, ”Fed’in faiz artırımından sonra ekonomik büyüme endişeleri artıyor. Aynı zamanda üretim tahminlerinde de artış var. Yükselen piyasadan düşen piyasaya dönmüş durumdayız. Bunun özellikle tekstil sektörü için öncu gösterge olabileceğine dikkat etmek gerekir” diye konuştu.
Ergezen, Hindistan’ın şeker ihracatına sınırlama getirmesinin şeker piyasasında düşüşlerin sınırlı olmasına yol açtığını belirterek, Hindistan’ın, dünyanın en büyük şeker üreticisi, Brezilya’nın ise dünyanın en büyük şeker ihracatçısı olduğunu, bu nedenle söz konusu 2 ülkedeki gelişmelerin fiyatlar üzerinde etkisi bulunduğunu kaydetti.
Kahvedeki yükselişe değinen Ergezen, ”Kahve, geçen haftayı hafif yükselişle kapattı. Brezilya’daki kuraklık piyasanın genelinde etkili. Kuraklık nedeniyle üretimin azalacağı endişeleri var. Dünyanın en büyük kahve üreticisi ve ihracatçısı Brezilya’da kahve ihracatı artış gösteriyor. Haziran ayında kahve ihracatı 2,65 milyon tona ulaşarak önceki yıla göre yüzde 11,5 artış gösterdi” şeklinde konuştu.