‘Bebek konuşması’ veya bebeğe yönelik konuşma (BYK) ile bakıcıların bebek ve küçük çocuklarla konuşma şekli kastediliyor. Bu konuşmada genelde yüksek tizli, yavaş tempolu ve neşeli biçimde konuşuluyor.
Konuşmanın bu kendiliğinden gerçekleşen, otomatik ve sezgiye dayalı şekli, insanların bebeklerle neden bu şekilde konuştuğunu ve bu konuşmanın çocuk gelişimiyle ilgili neler akla getirebileceğini anlamak isteyen bilim insanları tarafından onlarca yıldır inceleniyor.
DÜNYA DİLLERİNİN ÇOĞUNDA AYNI NİTELİKLER VAR
Populer Science Türkiye’nin içeriğine göre York ve Aarhus’ta çalışan araştırma takımı, BYK’nin evrensel bir nitelik taşıyıp taşımadığı sorusunu ele almış. Örneğin bu konuşma şekli, diğer dillerde de İngilizce ile aynı özellikleri gösteriyor mu? Araştırmacılar ayrıca bu konuşmanın, çocuğun dil ve konuşma üzerindeki hakimiyeti arttıkça değişip değişmediğini de araştırmışlar.
Meta analitik bir yöntem kullanan bilim insanları, BYK’nin ses özelliklerinin incelendiği tüm önceki çalışmaları mercek altına almış ve söz konusu bulguların, BYK’nin çocuğun dil gelişimindeki işlevine yönelik ne gibi şeyleri ortaya çıkardığını araştırmışlar. Bulgulara göre BYK’nin tiz, melodi ve telaffuz hızı gibi belirli özellikleri, dünya dillerinin çoğunda aynı nitelikleri taşıyor.
Fakat bakıcıların ünlü sesler arasındaki farklılıkları abartma miktarı, diller arasında önemli değişiklikler gösteriyor.
Çalışmada ayrıca bebekler dil ve konuşmada hakimiyet kazandıkça, BYK’nin de zamanla değiştiği gösterilmiş. BYK’nin çoğu özelliği (tiz ve aktarım hızı gibi), yetişkinlerin konuşma tarzına kademe kademe daha çok benzemeye başlamış. Fakat yüksek tizli melodik sesler ve abartılı söylenen ünlü harfler gibi diğer özellikler, hayatın ilk dönemlerine kadar devam etmiş.