Almanya‘nın önde gelen gazetelerinden Zeit’de, Türkiye’de gerçekleşen cumhurbaşkanı seçimi ikinci turuna ilişkin “Kimlik her şeyin üstündedir” başlıklı bir yazı yayımlandı.
Yazıda, AKP‘li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin “Halkı daha da fakirleştirdiği için kazandı” ifadesi kullanıldı.
Erdoğan’ın, Türkiye’ye “son çeyrek yüzyılın en kötü ekonomik krizini yaşattığı” vurgulandığı yazıda, “Dar görüşlü faiz politikası nedeniyle enflasyon yüzde 40’tan yüzde 100’ün üzerine çıktı. Erdoğan tasarruf sahiplerinin kamulaştırılmasına, halkın yoksullaşmasına ve yaygın yolsuzluğa başkanlık etti. Türk halkının yüzde 50’den fazlası neden kendilerini ekonomik sefalete sürükleyen bir adama oy veriyor?” denildi.
“TÜRK SEÇMENLERİN ÇOĞU İÇİN ÖNEMLİ OLAN KİMLİK”
“Türk seçmenlerin, Erdoğan’ı ekonomik durumun kötü olmasından dolayı affettiklerinin” savunulduğu yazıda, “Onlar için başka bir şey daha önemliydi: kimlikleri. Erdoğan’ın 2000’li yıllardaki yükselişi onların yükselişiydi. Erdoğan her zaman insanların biyografilerine hitap ediyor, kimlikleri beslemede bir usta. Seçmenleri gururlu Türkler, kendine güvenen Müslümanlar, Sünni ve tabii ki muhafazakârlar. Erdoğan, bu strateji ile seçmenlerini kazandı” ifadeleri yer aldı.
Dünyanın pek çok ülkesinde seçmenlerin giderek ekonomik kriterlere göre karar vermekten uzaklaştığı, bunun yerini duygusallık, gurur, milliyetçilik, idealize edilmiş profil ve bir idol aldığının belirtildiği yazıda şunlar kaydedildi:
“Örneğin, Donald Trump’ın hayranları, Victor Orbán’ın destekçileri, AfD seçmenleri ve Polonyalı Kaczynski hayranları…. Adayların ekonomi ve finans hakkında çok az fikir sahibi olmaları, sağ popülistleri ve milliyetçileri oy vermekten alıkoymuyor. Profil, servetin önüne geçiyor. Bu yüzden Türkiye’deki muhalefet hala yoksulluğa ve yolsuzluğa bu kadar çok işaret edebiliyor. Sonunda bu yeterli olmadı.”
“İKİ MİLLİYETÇİ KARŞI KARŞIYA GELDİ”
İkinci tur seçimlerde CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “vitrin milliyetçiliğini” denediğinin savunulduğu yazıda, “Bu açıdan bakıldığında ikinci tur, dönmüş bir milliyetçi ile zaten yıllar önce dönmüş bir milliyetçiyi karşı karşıya getirdi” ifadeleri kullanıldı.
Yazıda, “Kılıçdaroğlu, ikinci turda milliyetçi sloganlarla flört etti ve tüm Suriyelileri dışarı atmak istedi. Ancak seküler bir dünya görüşüne sahip bir Kürt Alevi olarak, Sünni Türklerin çoğunluğu ve katı milliyetçiler için yeterince ikna edici olamadı. Geçmişte milliyetçilikle pek işi olmayan Erdoğan, 2015’ten sonra sağ milliyetçilerle koalisyona girdi. İki hafta önceki parlamento seçimlerinde zafer kazandılar ve destekçileri şimdi yeniden seçilmesine yardımcı oldular” denildi.
“MHP, DEVLET KADROLARINI DOLDURMAYA DEVAM EDECEK”
Yazıda, “Erdoğan’ın milliyetçi duygular temelinde yeniden seçilmesinin ülke için uzun vadeli sonuçları” olacağının belirtildiği yazıda ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
“Koalisyon ortağı aşırı sağcı MHP parlamento seçimlerinde şaşırtıcı sayıda oy aldı. Yönetim, ordu ve polis kadrolarını doldurmaya devam etmelerine izin verilecek, çünkü Erdoğan’ın AKP’sinde yeterli sayıda iyi eğitimli insan yok.”
Yazıda ayrıca, “Türkiye, uzun vadede şişirilmiş kimlik ve milliyetçiliğe, Batı’dan uzaklaşmaya, Çin, İran ve Rusya’yı Batı’ya karşı ideolojik bir koalisyonda geleceğin müttefikleri olarak gören militan bir Avrasyacılığa yöneliyor” denildi.
