Mersin’in Tarsus ilçesinde, Cumhuriyetin 99. yılı kutlamaları kapsamında “99. Yılında Cumhuriyet” konulu bir konferans düzenlendi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, üreten, sağlıklı ve kültürlü Tarsus’un her zaman Cumhuriyet ile baş başa olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“”
ALEV COŞKUN: CUMHURİYET’İN İLANI ASLINDA BAŞLI BAŞINA BİR DEVRİMDİR
Konferansın konuşmacısı, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Dr. Alev Coşkun ise sözlerine Atatürk’ün düşünce anlayışını anlatarak başladı. Coşkun,“Bugün Cumhuriyetimizin 99. yılına ulaştık. Cumhuriyetin ilanı aslında başlı başına bir devrimdir. 600 yıllık Osmanlı Devleti tarihe kavuşuyor, onun küllerinden yepyeni, genç dinamik bir devlet çıkıyordu. Bu devrimin önderi kuşkusuz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk gençliğinden itibaren aslında tam bir Cumhuriyetçidir” dedi.
“ATATÜRK’ÜN AMACI TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTİRMEKTİ”
Coşkun, sözlerine şöyle devam etti:
“Atatürk ıslahatçı değil devrimciydi. Saltanatın kaldırılmasını istiyordu. Onun amacı toplumsal dönüşümü gerçekleştirmekti. Atatürk uygarlığı doğu batı diye ayırmıyor. Dünyada tek uygarlık vardır. İnsanlıktır diyor. Muhasır çağdaş uygarlık diye adlandırıyor. 1923’te Atatürk şunu diyor: ‘Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet tektir. Bir milletin ilerleyebilmesi için bu tek medeniyete ortak olması lazımdır. Zamanın gereklerine göre ilim ve teknik her türlü buluşlardan doğuda ve batıda yararlanmak zorundayız’ diyor. Burada bir sentez yapıyor.”
“ASIL DAVA YIKILMAKTA OLAN İMPARATORLUKTAN YENİ GENÇ BİR DEVLET YARATMAKTIR”
Atatürk’ün saltanata karşı, devlet yönetimi olarak Cumhuriyetçi anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Coşkun, “Peki, bu çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için nasıl devrimci bir hedef koyuyor. Şimdi bu Cumhuriyetçilik anlayışı Atatürk’te ne zaman başladı? Atatürk’ün Cumhuriyetçiliği onun kendisini, kendi düşünce kabiliyetini anladığı zamandan itibaren başlıyor. Daha manastırda askeri lisede okurken bu fikirler onun kafasına gelmeye başlıyor. 1905 yılında Atatürk, harp akademisinden mezun oldu. Daha çok gençti ve diyordu ki ‘Asıl dava yıkılmakta olan imparatorluktan yeni genç bir devlet yaratmaktır.’ Bunu söylediğinde neredeyse Cumhuriyetin ilanından 20 sene önce. Daha Manastır’da okurken o zaman en önemli lisan Fransızca. Fransızcayı öğrenince Fransız İhtilali’nin devrimcileri olan düşünürleri okumaya başlıyor. Bu düşüncesini Selanik’teki arkadaşlarına dahi anlatıyor” dedi.
“ZAFERDEN SONRA HÜKÜMET ŞEKLİ CUMHURİYET OLACAKTIR”
Coşkun, konuşmasını 1919’dan yaptığı bir alıntı ile şöyle noktaladı:
“Atatürk’ün 1919 yılında savaş meydanlarında kazanılan rütbelerini elinden aldılar. Yanında dostu ve çalışma arkadaşı Mazhar Müfit Kansu’ya bir gece konuşurlarken not ettiriyor. ‘Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır’ diyor. İşte bu yüzden Atatürk’ün mirasına sahip olan kadınlarımız, gençlerimiz var. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milliyeciler tükenmez.”